Ana Sayfa Gündem AVM’lerin ‘amazonları’

AVM’lerin ‘amazonları’

Kadın olmanın getirdiği zorlukları, zorlukları nasıl aştıklarını, AVM’lerin “amazonları”na sorduk… AVM’lerin başarılı kadın yöneticileri AVMDergi.com’a anlattı…

Türkiye, kadınların sosyal ve iş dünyasına katılımın artması için uzun bir yol kat etti. İş dünyasındaki kadın yönetici sayısı dünya genelinde bir sorun… Türk şirketlerinde kadın yönetici oranı son 5 yılda düştü. Ancak yoğun iş temposu gerektiren AVM sektöründe kadın çalışan sayısı her geçen gün artıyor. AVM’leri başarıyla yöneten kadınlara, “kadın olmanın getirdiği zorlukları”, “zorlukları nasıl aştıklarını” ve “iş hayatında cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor mu” diye sorduk…

“Kadın her alanda güçlenmeli”

SAF GYO Genel Müdürü Zeynep Akdilli Oral
zeynep-akdilli-oral
1990 yılının Haziran ayında Akmerkez AVM, rezidans, ofis inşaatındaki iş yaşamımın ardından 1993 Aralık ayında Akmerkez’in açılmasıyla birlikte neredeyse 26 yıldır AVM sektörüyle iç içeyim. Ben makine mühendisiyim ve bina tesisat sektöründe işe başladım, o sektörde kadın sayısı az. Ancak AVM sektörü biraz daha farklı ve perakende ile iç içe olmasından kaynaklanan nedenler ile kadınlar AVM sektöründe önemli bir yer tutuyor. Ben iş yaşamında kadın olmaktan kaynaklanan zorluklar ile karşılaşmadım, şanslı bir kadın çalışan ve yöneticiyim. Ancak benim çocuğum yok, eğer olsaydı belki iş yoğunluğu ve çocuklar arasında bazı zorluklar yaşayabilirdim. Ancak inancım şudur ki, eğer çalışanlarınız ile beraber, onlarla yan yana çalışırsanız, ister kadın ister erkek yönetici olun başarı kaçınılmazdır. Elinizi her koşulda taşın altına koyarsanız zorlukları aşan bir yönetici olursunuz. Ben hep öyle yapıyorum. Bütün dünyada iş yaşamında cinsiyet ayrımı yapılıyor. Kadın cinayetlerinin neredeyse her gün gündemde olduğu bir yerde, iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığı hafif bir sorun gibi kalıyor maalesef. Önce kadının yaşam hakkını sağlamalıyız. Kadın her alanda güçlenmeli ve desteklenmeli ve erkekler ile yan yana, eşit koşullarda savaşabileceğini kanıtlamalı.

 

“Önyargıya karşı bireysel direnişim devam ediyor”

Olivium AVM Müdürü Berna Yüksel
bernayuksel
20 yıldır çalışma hayatının içerisindeyim bunun 13 yılı alışveriş merkezi sektöründe yönetim kanadında geçti. “Erkeklerin hakim olduğu iş hayatında bir kadın yönetici olmanın getirdiği zorluklar nelerdir sizce? Siz sadece kadın olduğunuz için zorluk yaşadınız mı?” sorusuna yanıt verirken tespitleri sadece çalıştığımız sektör ya da Türkiye ile sınırlamayı doğru bulmuyorum. Yaşanan zorluklar hemen hemen her sektör ve dünyanın her yerinde geçerli. Sadece bazı şirketler ve bazı ülkelerin konuya karşı hassasiyetleri ve yaklaşımları pozitif ya da negatif yönde farklı olabiliyor. Her şeyden önce bireysel olarak kadınların mutlaka çalışma hayatı içerisinde olması gerektiğine inananlardanım. Kadının yeteneğinin, kadının bakış açısının, kadının analitik düşüncesinin ve olaylara yaklaşımının katma değerini günümüzde tartışmak artık çok yersiz. “Ev erkeğinden” ziyade “ev kadını” kavramının özellikle ülkemizde yaşam kültürümüz içerisindeki algısı, kadının doğurganlığı ve son dönemlerde yasalarda yapılan düzenlemeler sebebi ile bireysel mücadeleyi aşan zorluklarla karşılaşıyoruz. İşverenin kadın istihdamından kaçınması, erkeklerin özellikle üst düzey yönetici kadınlarla çalışmayı tercih etmek istememeleri ve yaşanan mobbingler de yine yaşanan zorlukları arttırabiliyor. Açıkçası iş hayatındaki kadınların da zaman içerisinde, alışmak ya da kabullenmekten ötürü sadece kadın oldukları için karşılaştıkları engelleri fark edememeye başladıklarını düşünüyorum.  Ben de 20 yıllık iş hayatı sürecimde dönem dönem kadın olmanın getirdiği sıkıntılarla karşılaştım ama pes etmekten ziyade mücadele etmeyi tercih ettim. İş hayatında çalışan kimliğinizi kadın olma kimliğinizin önüne taşıyabildiğinizde bazı sorunları rahatlıkla bertaraf edebiliyorsunuz. Kadın olmanın getirdiği zorlukları tamamen aştığımı söylemek çok iddialı olur. Genel anlamdaki önyargıya karşı bireysel direnişim devam ediyor. Teorilerle pratiklerin örtüşmemesi beni rahatsız ediyor. Erkeklerin bu konuya dair bilinçaltındaki negatif yaklaşımlarının spontane olarak harekete dönüşmesini yönetmek zorlayıcı olabiliyor. Cinsiyet ayrımcılığı iş hayatında tartışmamız olarak yapılıyor. Fakat özellikle bazı şirketlerin bu konu ile ilgili girişimleri ve söylemleri umut vaat ediyor. Öte yandan kota uygulamalarına da karşıyım. Kadın mecburiyetten değil sahip olduğu değerden ötürü istihdam edilmeli ve kendi özel talebi olmadığı sürece kendisine cinsiyetinden bağımsız sadece çalışan olarak yaklaşılmalı, ucuz ve vasıfsız iş gücü algısı ortadan kalkmalı.

 

“Doğum öncesi-sonrası düzenlemelere ihtiyaç var”

Beylikdüzü Migros AVM Müdürü Aylin Koç
Aylin-Koc
8 yılı AVM sektörü olmak üzere toplamda 16 yıldır çalışıyorum. Şimdiye kadar çalıştığım tüm şirketler yeterince kurumsal olduğundan sadece kadın olduğum için zorluk yaşamadım. Ancak doğum öncesi ve sonrası ile ilgili düzenlemeler konusunda ülke olarak daha çok yolumuz olduğunu düşünüyorum. Ülkemizdeki genel algı, çalışan bir kadın olsanız da ev ve çocuklar ile ilgili sorumlulukların da kadın tarafından üstlenilmesi gerektiği yönünde. Bu çalışan kadınlar üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Biz bahsettiğim sorumlulukları müşterek üstlenerek bu sıkıntıları aştık. Genelde kadınlara pozitif ayrımcılık yapan şirketlerde çalıştım. Ama yakın çevremde cinsiyet ayrımcılığı yüzünden sıkıntı yaşayan arkadaşlarım oldu.

 

“Fark yarattığımız sürece cinsiyetin bir önemi yok”

Forum Aydın AVM Müdürü Ezgi Çubukçu
ezgi-cubukcu
2008 yılından bu yana AVM sektöründe çalışıyorum. Açıkçası çok uzak tarihe gitmeden kendi coğrafyam içerisinde bir Karadenizli olarak benden iki nesil öncesinin yaşadıklarıyla bugünü kıyasladığımda süregelen müthiş gelişim beni çok duygulandırıyor. O yüzden öncelikle bizi bugünlere getiren o günlerin emekçi kadınlarını anmadan, onlara minnet duygularımızı dile getirmeden ve Türk kadınına kazandırdığı haklar ve sosyal statüyle yolumuza ışık tutan Ulu Öner Atatürk’ü yâd etmeden bugünün zorluklarını konuşuyor olmak istemem. Kadının yaradılışında var olan birçok yönüyle karşılaştığı zorlukların bir şekilde üstesinden gelebilen bir varlık olduğuna inanıyorum, yeter ki ona kendini ifade etme özgürlüğü ve sosyal eşitlik tanınsın. Bugünün kadın yöneticileri olarak bizim en büyük zorluğumuzsa kadının oturtulmaya çalışıldığı model içerisinde emek kavramını yaşatabilmektir. Çünkü toplumsal statü de ancak emek ve çabayla kazanılabilir. İnsanların ilk etapta çeşitli önyargıları olabiliyor ama yaptığınız işin hakkını verdiğiniz ve yapış şeklinizle fark yarattığınız sürece cinsiyetinizin hiçbir önemi olmayacaktır. Kendi şirketimde cinsiyet ayrımcılığın olmadığını, hatta kadın çalışan yüzdesi bakımından da ortalamanın oldukça üstünde olduğunu söyleyebilirim. Ama maalesef ülkemizde ve dünyada tablo bu kadar parlak değil. Bugün üniversite mezunlarının yüzde 60’ını kadınların oluşturduğu ve alım kararlarının yüzde 80’inin kadınların verdiği bir sisteminin tam tersi bir oranla erkekler tarafından yönetiliyor olması 21. yüzyıl dünyasının bile henüz çözüm getiremediği bir sorun. Burada ne yazık ki pek çok çözüm önerisi kadınların eğitilmesine odaklanıyor. Oysaki eşitlik ve kolektif çalışma konusunda her iki cinsin de belirli donanımlara sahip olması gerekiyor. Bu durumun ancak eşitlik sağlayan politikalar ve bahsettiğimiz gerçeklere karşı koymayıp aksine bundan faydalanabilen bir liderlik anlayışıyla aşılabileceğine inanıyorum.

 

“Zorlukları aşmak için sadece işime yoğunlaştım”

MarkAntalya Alışveriş Merkezi Müdürü Ceyda Gamzeli
ceyda-gamzeli
Üniversite yıllarımdan bu yana toplamda 17 yıldır çalışıyorum, bu sürenin 9 yılı AVM sektöründe geçti. Üniversite yıllarında çalıştığım part time işleri de sayarsak 17 yıldır çalışıyorum. 9 yıldır da AVM sektöründeyim. Bu toplumda çalışan erkek ya da erkek yönetici diye bir kavram yokken, “çalışan kadın” “kadın yönetici” gibi kavramlar var. Aslına bakarsanız zorluk tam da burada başlıyor. Bu bile aslında yaşadığımız zorlukların ispatı. Toplumun kadına yüklediği onca rolün yanında, profesyonel hayatta da var olmaya çalışmanın, hele hele de bunun çok da alışılmış olmadığı bir toplumda gerçekten zor yanları var. Önyargılara karşı direnmek zorunda kalıyorsunuz bir kere. Duygusal zekanızın en büyük avantaj olmasının yanında, suiistimal edilme ihtimali de yüksek. Hem cinslerinizle çalışırken başka, karşı cinsle çalışırken başka handikapları var, dengeyi tutturmak çok zor ve ciddi bir iletişim becerisi gerektiriyor. Ben zorlukları aşmak için sadece işime yoğunlaştım. Kadın olmanın ne avantajını kullanmaya çalıştım, ne de dezavantajlarının beni yavaşlatmasına, demotive etmesine müsaade etmedim. Kadın değil, birey olarak profesyonel hayatta neler yapabileceğimi göstermeye çalıştım. İş hayatında cinsiyet ayrımcılığı günden güne azalıyor aslında. Bunda biz kadınların payı çok büyük şüphesiz. Özellikle erkek yoğun olarak bilinen sektörlerde bile neler yapabileceğimizi kanıtlamaya başladık. Yani hâlâ cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor olmakla birlikte, bunun günden güne azaldığını görmek mutluluk verici.

 

“Kurumsal yapı başarıma katkı sağladı”

ACity AVM Müdürü Hande Seçilmiş
Hande-SecilmisSadece Türkiye’de değil dünyada kadın olarak çalışmanın büyük zorlukları yaşanırken ben kendimi son derece şanslı sayıyorum. 14 yıldır çalışma hayatının içerisindeyim. 11 yıldır da AVM sektöründeyim. ECE Türkiye gibi kadın yöneticileri destekleyen ve işlerini en verimli koşullarda sürdürmelerini sağlayan uluslararası kurumsal bir firmada çalışmanın çok önemli avantajlarını yaşıyorum. Bu nedenle iş hayatımda cinsiyet ayrımcılığına hiç rastlamadım diyebilirim. Bilgi, özgüven ve kurumsallık her zaman başarıma büyük katkı sağladı. İş yaşamında çalışkan olmak, doğru yerde doğru zamanda doğru analizi yapıp hızlı çözümler üretebilmek başarının anahtarı. Burada kadın veya erkek olmanın hiçbir farkı yok. Bunu en doğru şekilde yapabilmenizi sağlayan bir yapı içerinde de yer alabilmişseniz ne mutlu size. Bu vesileyle ülkemizde ve dünyada varlığını insanca ve hakça sürdürmek için mücadele eden tüm emekçi kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.

 

“AVM sektöründe kadınlar daha başarılı”

Bulvar Samsun AVM Müdürü Gaye Özgün
gaye-özgün-foto16 yıldan bu yana AVM sektöründe çalışıyorum. Genel iş hayatı  olarak baktığımızda erkekler hakim olabilir ancak AVM sektörü olarak değerlendirdiğimizde kadın sayımızın ciddi oranlarda olduğunu düşünüyorum. Hepimizin ortak özelliği de; tuttuğunu koparan, kendine güveni tam, pratik, zorluklarla mücadele edebilen, kolay pes etmeyen bir profile sahip olmamız. İş yaşamının kadınlara yüklediği zorluklara gelince, kısaca; toplumun kadınlara yüklediği değerler sebebiyle yaşananlar diyebiliriz. Kadın olduğum için iş hayatında herhangi bir zorlukla veya cinsiyet ayırımı ile karşılaşmadım. İş dünyasında başarılı olmak, cinsiyetle değil ne istediğini bilmek ve bunları yeteneklerinle örtüştürmekle ilgili. Düzenli hayat ve  doğru planlama ile birçok zorluğun üstesinden gelinebileceğini düşünüyorum. İş hayatım boyunca hiçbir zaman kadın olduğumu düşünerek çalışmadım. Sadece kendime güvendim, ben yapılabileceklerin sınırı olduğuna inanmam, benim için hiçbir zaman son yoktur. Aşılamayacak zorluk da yoktur. Yeter ki istensin. Farklı bir açıdan değerlendirecek olursam da  kadınların, erkeklere göre daha ön planda olan, yaratıcılık, empati yapabilme, detaycılık, titizlik gibi vasıfları sebebiyle özellikle AVM sektöründe daha başarılı olduklarına inanıyorum. Bu sebeple kadın olmanın zorluğu değil, avantajları olduğunu düşünüyorum. İş hayatında genelde erkek yönetici ve yatırımcılarla çalıştım ve hiçbir zaman cinsiyet ayrımcılığı yaklaşımlarına maruz kalmadım, ama maalesef  kadın yöneticilerin bunu kendi hemcinslerine yaptıklarına daha fazla şahit oldum. Aksine, ben özellikle desteklenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Tepe noktasına gelen yönetici, bulunduğu konumun memnuniyetini yaşarken, geçmiş iş deneyimlerinin zorluklarını aklında tutarak, cinsiyet gözetmeden ekibini doğru destekler, yetenekli kişilerin önünü açarsa, ekibine de doğru örnek olacaktır. Ve o zaman başarının cinsiyetle değil, doğru yetiştirmek, yönlendirmekle ve paylaşmakla ilişkili olduğu görülecektir.

 

“Doğru iletişim her şeyi çözüyor”

Forum Kapadokya AVM Müdürü Didem Kırşallıoba
didem-kirsallioba20 yıldan bu yana iş hayatında bulunuyorum, 2011 yılında da AVM yönetim sektöründe çalışıyorum. Açıkçası bizim sektörümüzde bir kadın yönetici olmanın getirdiği belirgin bir zorluk yok. Bugüne kadar görevlerimde sadece kadın olmamdan dolayı bir zorluk yaşamadım. Erkekler ve kadınlardan oluşan ekiplerle yıllarca çalıştım. Bence doğru iletişim ile her şey çözülebiliyor. Aslında cinsiyet ayrımcılığından çok yerleşmiş olan algılar diyebiliriz. Bu algıların da yıllar içerisinde yönetim kadrolarında kadın sayısının artması ile değişim gösterdiğine inanıyorum.

 

“Sektörde kadınlar daha avantajlı”

Espark AVM Müdürü Gökay Uzar
gokay-uzar6 yıllık iş hayatımın 5 yılında AVM sektöründe bulunuyorum. Aslında yönetici denildiği zaman “erkek” olması ile ilgili genel bir yanılgı var. İşimiz gereği gün içerisinde birçok yeni kişi ile tanışıyoruz, genelde ilk tepkileri genç ve kadın beklemedikleri yönünde oluyor. Ben bunun beraberinde kadın olduğum için herhangi bir zorluk yaşamadım. Sonuçta bizim işimizin aslında insan yönetimi ve multi-tasking bir iş tanımı var. Hatta kadınların bu sebeplerle daha da avantajlı olduğunu düşünüyorum. Ben, iyi ilişkiler, profesyonel ve net yönetim anlayışı ile kadın olmanın getirdiği zorlukları aştım. Tabii sektör, genç ve dinamik bir sektör. Zaten sektördeki diğer oyuncular da sizin gibi. O sebeple bu sektör özelinde çok büyük bir zorlukla karşılaştığımı söyleyemem. Aslında siz işinizi iyi yaptıktan sonra cinsiyet ayrımcılığı ortadan kalkıyor bence.  AVM sektöründe dinamizm ve değişim, işin temelini oluşturuyor. Bu sebeple buna ayak uydurabildiğiniz sürece başarılı olmama olasılığınız yok. Bunun da cinsiyet ile değil çalışma prensibi ile ilişkili olduğunu düşünüyorum.

 

“Pozitif gelişmeler yaşanıyor”

TerraCity AVM Müdürü Gözde Hoşten
Gosde-Hosten
Yüksek lisansım ile paralel olarak 2003 senesinde profesyonel iş yaşamı ile tanıştım. AVM sektörüne 2005 senesinde adım attım. ECE Türkiye’de İstanbul’da başlayan çalışma hayatım Atina’dan Berlin’e, Sofya’dan Eskişehir’e, Ankara’dan Antalya’ya kadar ekonomik ve kültürel anlamda farklı ülke ve şehirlerde şekillendi. Ülkemizde iş hayatındaki kadın çalışan sayısının oldukça kısıtlı olduğu kanaatindeyim. Bununla birlikte hem sayıyı arttırmak hem de eşit haklar kazanmak adına oldukça pozitif gelişmeler yaşandığı düşüncesindeyim. Kadın yönetici dendiği zaman ise bu adımların göreceli olarak daha yavaş atıldığını düşünüyorum. Farkındalık yaratmaya çalışan, hatta kadın çalışan sayısı ile ilgili pozitif kotalar koyan birçok şirket içi uygulamaya rağmen, Türkiye’de kadın yöneticiler zorluklar ile karşılaşabiliyor ve “glass ceiling” denilen kavramın psikolojik etkilerini ve hatta engellemesini yaşayabiliyorlar. ECE Türkiye, bu anlamda ideal şartları sunan bir firma. Bireysel olarak kadın olduğum için herhangi bir zorluk yaşamadığımı söyleyebilirim. Kendi adıma oldukça şanslıyım, çünkü kadın yönetici oranının yüksek olduğu,  kadın dostu uygulamaların yürürlükte olduğu bir şirkette çalışıyorum. Ancak ülke geneline baktığımızda ne yazık ki zorluklar çoğu zaman tam anlamıyla aşılamıyor. Eşitlik kavramı öncelikle eğitim ile topluma kazandırılabilir bir olgu. Empati kurarak ve karşınızdakinin kültürel bakış açısını anlamaya çalışarak adımlarınızı atmalısınız. Yaşadığımız toplumun sosyo-kültürel yapısı da bu zorlukların aşılmasını daha da zorlaştırıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün “2015 İş Hayatında ve Yönetimde Kadın” raporuna göre Türkiye’de kadın üst yöneticilerin (CEO) oranı yüzde 2. Türkiye, bu oranla Avrupa Birliği ortalamasına yakın. Fakat orta ve üst düzey yöneticiler söz konusu olduğu zaman, Türkiye oldukça geri sıralarda kalıyor. Söz konusu rapor, yani sayısal gerçekler de gösteriyor ki ne yazık ki iş hayatında cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor.

 

“Kadınların idarecilik özelliği doğuştan var”

Next Level AVM Müdürü Pınar Gürer
pinar-gurer1997 yılından beri iş hayatındayım. AVM sektörü ile tanışıklığım ise 2007 yılında oldu. Doğrusunu söylemek gerekirse ben kadın olduğum için bir zorluk yaşamadım iş hayatımda. Bu anlamda çalıştığım ortamlar ve iş arkadaşları açısından şanslı olduğumu söyleyebilirim. Ama tabii ki buradan bir genelleme yapılamaz, bu konuda çok büyük sıkıntılar yaşayanlar olduğunu biliyoruz. Çok daha fazla hak ettiği halde terfi alamayanlar, hor görülenler, yaptığı işin hakkını alamayanlar sayıca oldukça fazla.  Ama erkek egemen bir toplumda ve özellikle iş hayatında, şöyle bakınca belki benim de zaman zaman farkında olmadan, yaptığım işlerin getirdiği yük ve sorumlulukla ve girdiğim ortamlar söz konusu olduğunda daha erkeksi ve sert bir tavır sergilediğim oluyor. Ancak sorunları aşmanın yolu ise daha ılımlı ve ‘idareci’ olmaktan geçiyor. İyi bir idarecinin en önemli özelliklerinden birinin önce insanı idare edebilmesi olduğunu düşünürüm. Çoğu kadının bu idarecilik özelliği ise bence doğuştan programlanmış olarak geliyor. “İş hayatında cinsiyet ayrımcılığı yapılmıyor” demek fazla hayalci bir yaklaşım olur. Kadınlar çoğu kez bu ayrımcılık nedeniyle ‘şeffaf tavan’ a çarpıyorlar. Nedir bu şeffaf tavan diyecek olursanız, iş hayatında kadının yükselebileceğine dair bir yanılsamadır, ilerlemenizin mümkün olduğunu düşünürsünüz gökyüzü görünüyordur ancak bir sınırı vardır ve şeffaf tavana çarpıverirsiniz. Elbette istisnalar kaideyi bozmaz.  En büyük düşman aslında önyargılar. Kadınlar duygusaldır yöneticiliğin gereğini yerine getiremez diye bir ön yargı var. Varsayım erkek üstünlüğüdür. Erkekler bir kadının yöneticisi olmasından rahatsızlık duyabiliyor bu da tamamen toplumsal cinsiyet ayrımcılığından kaynaklanıyor. Kendisinin daha üstün olduğunu düşünen bir erkek kadın yöneticiyle çalışmakta güçlük çekiyor. Daha duygusaldır denen ve bundan rahatsız olan kadınlar da olduklarından daha sert ve duygusuz görünmeye çalışıyorlar. Halbuki bence sanılanın aksine kadınlar erkeklerden çok daha duygusal değiller. İş hayatındaki çoğu kadın sadece işini gücünü değil, evini, çoluğunu çocuğunu, eşini idare etmek organize etmek durumundadır. Daha sistematik, mantıklı ve çekip çevirendir. Çoğu ailede de bir hastalık ya da olumsuz bir olay yaşandığında beklenilenin aksine daha dirayetli duran erkek değil de kadın olmuştur.

 

“Kadınlar daha detaycı”

Palladium Ataşehir AVM Müdürü Ayşen Yerşen
aysen-yersen
Toplamda 22 yıllık çalışma hayatımın 20 yılı AVM sektöründe geçti. Açıkçası her zaman zikrettiğim bir laf vardır. Onu söylemek istiyorum. Biz her türlü zorluğa göğüs geren, zorluklarla nasıl mücadele etmesini bilen, kaliteli zaman yaşamayı en detaylı bir şekilde irdeleyen bireyleriz. Erkeklerin hâkim olduğu bu dünya da kendimi ifade etme konusunda zorluk pek yaşamadım. Ancak yaptığımız iş çok detay ve takip gerektiren bir iş olduğu için zor zamanlarımız oldu tabii ki. Kadın olmanın getirdiği zorlukları zaman zaman işin nabzını yoklayıp ona göre kararlar vermekle çözüm noktasına kavuşturdum. “Cinsiyet ayrımcılığı” konusunda bizim sektörde zaman zaman bunu duymuyorum desem yalan olur. Ancak son zamanlarda en çok duyduğum söz, kadınların erkeklerden daha detaycı olduğu yönünde bu da açıkçası bir kadın olarak gurur veriyor.

 

“Kadın olmanın avantajlarına odaklanılmalı”

Korupark AVM Müdürü Feyza Acar Sönmezer
feyza-acar-sonmezer.1999 yılında Bursa’nın ilk alışveriş merkezi olarak açılan Zafer Plaza ile AVM sektörüne giriş yaptım ve Zafer Plaza’da 2008 yılına kadar, 9 yıl boyunca Halkla İlişkiler Müdürlüğü, Pazarlama Müdürlüğü ve İcra Kurulu üyeliği görevlerinde bulundum. 2008 yılından itibaren de grubumuzun Bursa’daki ikinci yatırımı olan Korupark Alışveriş Merkezi’nin Müdürü ve Zafer Plaza YK üyesi olarak görev yapıyorum. Yani 16 yıldır alışveriş merkezleri sektöründe, Torunlar GYO bünyesinde çalışıyorum. Japon iş dünyasında yıllardan beri geçerli olan bir söz vardır: “Otoko no shakai” yani erkeklerin dünyası… Gerçekten de hemen hemen bütün ülkelerde iş dünyası erkeklerin dünyasıdır. Kurallar erkekler tarafından ve erkeklere özgü oluşturulmuştur. Zorluk açısından ise, geçmiş zamanlarda erkeklerin dünyasında mücadele etmek zorunda olan kadınlar, giyim kuşamlarından davranış tarzlarına kadar “erkeksi” bir rol üstlenmiştir. Ancak; günümüzde işletmelerin bilgi odaklı olmaya doğru gitmesi ve eğitimli kadın sayısının artışı, iş dünyasını kadınlar açısından daha çekici kılmıştır. Dünyadaki örneklere ve yapılan araştırmalara baktığımızda, en üst düzey yöneticilerin kadın olduğu şirketler, olmayanlara oranla daha iyi performans sergiliyor. Bizim işimizde ise kadın olmak bence bir avantaj. Bu konuda hiç zorluk yaşamadım, tam tersi hep artılarını gördüm. Uzun süredir bu sektörde yönetici olarak çalışıyorum. Bilgi birikiminiz ve deneyiminiz olduğu sürece hiçbir şeyin zor olduğunu düşünmüyorum. Kadın olmanın zorluklarından ziyade, avantajlarına odaklanmak gerektiğine inanıyorum. Kadınlara özgü sezgiler ve öngörülerle doğru kararlar verip, doğru neticeler alabiliyoruz. Önemli olan iyi niyetinizle, planlı ve düzenli çalışmaktır. Ben çok detaycıyım, bunun da kadınlara özgü bir özellik olduğunu düşünüyorum. İş ve arkadaş çevrem bu kadar organize olmamı bazen yorucu buluyor ama ben böyle yaşamaya alıştım, hep böyleydim… Hem iş hem özel hayatımda her şey planlı olmazsa yastığa başımı koyamıyorum. Tabii ki hem yönetici, hem anne, hem eş olmak çok kolay değil. Ama dediğim gibi iyi bir planlama, iyi bir organizasyonla başarılmayacak iş yok… Biraz şans ve doğru insanlarla çalışmak da çok önemli. Ben 16 yıldır Torunlar bünyesinde çalıyorum,  şirketimizin üst yönetiminden büyük destekler gördüm, benim ve kararlarımın arkasında durulması çok önemliydi. Aksi olsaydı belki bende zorlanabilir ve bugün olduğum konuna asla gelemezdim. Cinsiyet ayrımcılığı, sektörden sektöre mutlaka değişiyordur. Erkek egemen iş sektörlerinde ne yazık ki kadınlar için ciddiyetsiz durumlar oluşuyordur. Ancak hizmet ve pazarlama sektörü çok ayrı bir başlık. Kadın yöneticilerin en fazla tercih ettikleri alanlardan birisi bu sektörler. Pazarlama, potansiyel müşteriyi dinlemek ve onların ihtiyaçlarına cevap vermektir, bu da AVM yöneticiliğin en önemli kısımlarından biridir. Kadınların çoğu iyi birer dinleyicidir ve diğer insanların ihtiyaçlarını karşılamak için uğraşmaktadır. Alışverişin yüzde 83’ü kadınlar tarafından yapılıyor. Elektronik şirketlerin müşterilerinin yüzde 51’i kadınlardan oluşuyor. Bu verilerden yola çıktığımızda pazarlama sektöründe ve AVM yöneticiliğinde cinsiyet ayrımı olması mümkün görünmüyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz