Ana Sayfa Gündem Hazır giyim harcamaları 28 milyar TL arttı

Hazır giyim harcamaları 28 milyar TL arttı

KYSD tarafından İTO’da düzenlenen toplantıda konuşan TGSD Başkanı Hadi Karasu, “Türkiye’nin 2018’de hazır giyim harcamaları 28 milyar TL artışla 165 milyar TL’ye yükseldi” diye konuştu. Karasu, 2018’de ihracatın ise 18 milyar dolara yaklaştığını belirterek, “2019’da hazır giyim ihracatımızın 19 milyar dolara çıkaracağımızı öngörüyoruz. Yurt içinde ise dengeleme politikaları ile birlikte hazır giyim harcamalarında reel büyümenin yine yüzde 2 – 3 aralığında kalacağını tahmin ediyoruz” dedi.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Hadi Karasu, 2018’de hazır giyim iç pazarının yüzde 20 büyüyerek 137 milyar TL’den 165 milyar TL’ye çıktığını bildirdi. Farkın büyük bölümünün fiyat artışlarından kaynaklandığının altını çizen Karasu, reel büyümenin yüzde 2 – 3 düzeyinde olduğunu söyledi.

Hadi Karasu, Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) tarafından İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) düzenlenen toplantıda hazır giyim sektörünün 2018 performansı ile 2019 ve sonrası dair beklentilerini anlattı. Karasu, sektörün üretim gücü, istihdama katkısı ve katma değerli ihracatı ile ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Türkiye küresel hazır giyim ihracatından yüzde 3.3 pay alıyor
Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon üretiminde aynı zamanda küresel bir aktör olduğunu hatırlatan Karasu, şöyle devam etti:
“Ülkemiz dünyanın 5’inci büyük hazır giyim tedarikçisi. 2017’de 515 milyar dolar olan küresel hazır giyim ticaretinden 17 milyar dolarla yüzde 3,3 pay aldık. İhracatta 2018 yılına kadar önceki 5 yıl boyunca durağan bir dönem geçirdik. Dünya ticaretine paralel bir büyüme gerçekleştirebilseydik 2017’de 20 milyar dolarlık ihracatı yakalayabilirdik. Türkiye olarak mevcut ihracatımızı 10 kat arttıracak potansiyele sahibiz. Potansiyeli harekete geçirerek, geçmiş 5 yılın farkını kapatmak ve ihracatımızı 5 yılda 25 milyar dolara çıkarmak için yol haritamızı uygulamaya koyduk. Teslimatta hızlanma isteğine, coğrafi yakınlığımızı ve hızımızı kullanarak, yakın pazarlarımızla sıcak teması sürdüreceğiz. Dijitalleşmeye artan taleple oluşan globalleşmeye karsı Endüstri 4.0’a dönüşüm sürecini gerçekleştireceğiz. Tasarım ve marka odaklı yüksek katma değerli üretimle, sürdürebilirliği gündemde tutarak ve en nihayet ekonomik belirsizliklere karşı finansal tedbirler alarak hedefe daha hızlı ulaşabilmek için firmalarımıza her türlü desteği vereceğiz.”

“2019’da iç pazarda reel olarak yüzde 2-3 büyüme bekliyoruz”


Hadi Karasu, 2018’in ekonominin genelinde olduğu Türk hazır giyim sektörü için de zorlu geçtiğini söyledi. Yılın ikinci çeyreğinden itibaren artmaya başlayan sıkıntılara rağmen sektörün 2018’i büyüme ile kapatacağını bildiren Karasu, şunları söyledi:

“Hazır giyim sanayi üretimi 2018’de yüzde 8’lik bir büyümeyi yakaladı. Büyümenin 5 – 6 puanı ihracat, 2 – 3 puanı ise iç pazar kaynaklı. Kapasite kullanımında yüzde 80’e dayandık. Hazır giyim iç pazarı ise yaklaşık yüzde 20 büyüdü. 2017’de 137 milyar TL olan hazır giyim iç Pazar harcamamız 28 milyar TL artışla 165 milyar TL’ye ulaştı.

Farkın yüzde 17 – 18’i fiyat artışlarından kaynaklanıyor. Reel olarak pazarda yüzde 2 – 3 düzeyinde bir büyümeden söz edebiliriz. İhracatta ise yaklaşık yüzde 5’lik bir büyüme ile 18 milyar dolara yaklaştık. Zorlu bir yıl olmaya aday görünen 2019’da hazır giyim ihracatımızın 19 milyar dolara çıkaracağımızı öngörüyoruz. Yurt içinde ise dengeleme politikaları ile birlikte hazır giyim harcamalarında reel büyümenin yine yüzde 2 – 3 aralığında kalacağını tahmin ediyoruz.”

İTO Başkanı Avdagiç: Yüksek teknolojili üretime yönelmeliyiz
İTO Başkanı Şekip Avdagiç ise açılış konuşmasında hazır giyimin Türkiye’de en fazla istihdam ve en yüksek katma değeri yaratan sektörlerden biri olduğunu hatırlattı. Avdagiç, “Önümüzdeki dönemde yüksek teknoloji ve AR-GE’yi geliştirmeliyiz. Yüksek teknolojili, çevreye ve insan sağlığına saygılı makineler kullanmalıyız. Hatta o makineleri biz üretmeliyiz” diye konuştu.

“Bir Kuşak Bir Yol Projesi”ne dikkat
Ekonomi Yazarı Rüştü Bozkurt da konuşmasında, hızlı moda üretiminin ve pazarlara hızlı erişiminin Türk hazır giyim sektörünün en önemli avantajlarından biri olduğunu söyledi. Dünya hazır giyim ihracatının yüzde 33,4’ünü tek başına gerçekleştiren Çin’in öncülük ettiği Bir Kuşak Bir Yol Projesi ile İpek Denizyolu Projesi’ni hatırlatan Bozkurt, “Bu iki proje tamamlandığında Çin hazır giyimde Türkiye’nin en büyük pazarı konumundaki Avrupa’ya çok daha hızla mal sevkiyatı yapabilecek. Sektör, stratejisini bu gerçekten hareketle ve Endüstri 4.0 ile dijitalleşmenin rekabette en büyük belirleyiciler haline geleceğini bilerek oluşturmalı” dedi.

Soru cevap kısmında ise konuşmacılar, TGSD Başkanı Hadi Karasu`nun ortaya koyduğu tekstil, hazır giyim, yan sanayi ve tasarımcı bağlamında mevcut eko sistemden herhangi birinin eksilmesinin, dış ticaret açığına en çok katkıyı sunan ve en yüksek istihdamı sağlayan sistemin yok olmasına yol açabileceğini vurguladılar.

Her üç konuşmacı da bu riske dikkat çekerek sinerjiyi daha yukarı çıkarabilmek için kurumlar arası iş birliğinin ve çalışmanın önemine dikkat çektiler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz