AYD (Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği) ve Akademetre Research Company iş birliği ile bu sene altıncısı gerçekleşen ‘Türkiye Alışveriş Merkezi Tüketici Algı Araştırması’nın sonuçları açıklandı.
AYD ve Akademetre tarafından hazırlanan ‘Türkiye Alışveriş Merkezi Tüketici Algı Araştırması’nın sonuçları 12 Nisan Çarşamba günü Wyndham Grand Levent İstanbul’da yapılan toplantı ile açıklandı.
AYD Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Belgü’nün ev sahipliğinde, Prof. Dr. Emre Alkin’in moderasyonu ile düzenlenen toplantıda Akademetre Research Company Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Zeytin rapora ilişkin sonuçları paylaştı. Toplantıda ayrıca JLL Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve AYD Başkan Yardımcısı Avi Alkaş, Teknosa CEO’su Bülent Gürcan, Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı ve Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Dr. Cüneyt Evirgen raporun ekonomik ve sosyolojik değerlendirmesini yaparak gelecek döneme ilişkin öngörülerde bulundu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Hulusi Belgü şunları söyledi: “Günümüzde hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojileriyle artık ‘Bilgi Toplumu’ haline geldik. Ünlü filozof Platon’un milattan önce söylediği; ‘Bilginin elde edilmesi bizi iyiye ulaştıracaktır’ sözü şimdi anlam kazanıyor. Biz de AYD olarak kurulduğumuz günden bugüne ülkemizin taşıyıcı sektörlerinden biri olan perakende sektörünün faydalanabileceği, yatırım ve stratejilerine yön verirken kullanabileceği pek çok araştırma, endeks ve raporlama gerçekleştirdik. Bu bilgileri de tüm paydaşlarımızla paylaştık. Bugün paylaşacağımız Türkiye Alışveriş Merkezi Tüketici Algı Araştırması’nın da bu çalışmalar arasında en kıymetlilerden biri olduğunu düşünüyorum.”
AVM’lerin durumunu değerlendiren Avi Alkaş: “AVM kültürü bizde çok uzun zamandır var olan bir gelenek. Öyle ki 1461’de kurulan Kapalıçarşı, insanları bir araya getirme ve sosyalleşme alanı olarak yüzyıllardır faaliyetlerine devam ediyor. Bu nedenle bugün AVM’lerimizin tasarımlarıyla dünya çapında ödüller alması tesadüfi değil.
Türkiye’de 30 yıla yaklaşan AVM tarihinde uzlaşma ve barışı benimsedik. Futbol ve siyasi kampanyalara kapılarımızı açmıyoruz. Tüm insanları kucaklayan bu anlayışımız devam edecek. AVM’ler sosyal eşitleyici, kapsayıcı misyonlarıyla her yaştan ve kesimden ziyaretçisine kapılarımızı açıyor. Alışveriş caddelerinin AVM’ler gibi yönetilmesi gerekiyor. Bu konuda belediyelerle işbirliği yapılmalı” şeklinde konuştu.
Perakendenin bugününe ve yarınına dair değerlendirmelerde bulunan Bülent Gürcan; “AVM’ler artık hayatlarımızın çok daha içine girdi. Elektronik kategorisinde yer alan mağazaların alışveriş sıklığı elbette diğer kategorilerden daha az. Bunun nedeni sepeti fiyatlarımızın onlara göre daha yüksek olması diyebiliriz. Diğer yandan e-ticaretin gelişimine paralel olarak müşterilerimizin yüzde 76’sı alacakları ürüne Teknosa’ya gelmeden, internet sitemizden bakıyor. Satın almaya ise yine mağazaya geliyor, çünkü bakarak, inceleyerek almaya önem veriyor. Dolayısıyla tüm ürünleri internetten görerek eleme yaptığı ve tercihini yaparak mağazaya geldiği için artık çok büyük mağazalara ihtiyaç yok. Kullanıcıların tercih ettikleri ürünleri mağazalarda bulundurmak yani verimlilik ön plana çıkıyor” dedi.
Konuşmasında AVM’lerin toplumsal faydasına değinen Prof. Dr. Nilüfer Narlı; “Günümüzde AVM’ler konforlu, lüks ve modern alanlar sunması dolayısıyla kent kültürünün üretildiği ve yayıldığı alanları oluşturuyor. Özetle AVM’ler farklı kesimleri buluşturan misyonu ile serbest zamanı değerlendirme, kültürel faaliyetlere katılma fırsatı sunarken, sosyal dışlanma riski olan dezavantajlı kesimlere, sosyalleşmek için bütçe ayıramayan dar gelirli gençlere ve emeklilere de keyifli vakit geçirebilecekleri ortamlar yaratıyor. Çoğu Anadolu şehrinde geleneksel çarşılar erkek ortamı olarak görülürken, çarşıya gidemeyen kadınlar, toplumsal kabul gören AVM’lere gerek yalnız gerekse aileleri ve arkadaşları ile rahatça gidebiliyor” şeklinde konuştu.
Dr. Cüneyt Evirgen ise “İnsanlar alışveriş kararı verirken önce hangi alışveriş merkezinden alacağına, oraya gittikten sonra hangi mağazadan alışveriş yapacağına karar veriyor. Bu durum AVM’lerin marka olmasının önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Ek olarak AVM’lerin konumuna, hedef kitlesine yönelik bir marka karmasına sahip olması da tercih sebebi olarak şekilleniyor. Bunun yanı sıra AVM’lerin, bulunduğu şehirde ikamet eden halkın alım gücünü, sosyo-kültürel durumunu iyi analiz ederek kendi eksiklerini bulması ve yerelleşebilmesi önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
Raporda öne çıkan konu başlıkları ise şöyle;
- Her 2 kişiden 1’i, sosyal etkileşime dayalı olarak yeni bir AVM ziyaretinde bulunuyor. Yüzde 9’luk kesim ise yeni AVM ziyaretini sosyal medyaya dayalı olarak gerçekleştiriyor.
- AVM’nin konumu ve mağaza karması, tercih üzerinde en önemli iki unsuru oluşturuyor.
- Alışveriş sıklığı en düşük olan elektronik kategorisinde aylık harcama tutarı en yüksektir. Aylık harcama tutarı sıralamasında toplu gıda ikinci sırada yer alıyor.
- AVM ziyaretçilerinin yüzde 93’ü ayda en az 1 kez ev dışında yemek yiyor.
- AVM ziyaretçilerinin yüzde 88’inin AVM içinde yemek yediği gözlemleniyor.
- Perakende ile eğlenceyi birleştiren konseptler önem kazanıyor. Eğlencenin, AVM ziyaretinde önemli bir motivasyon olduğu görülüyor. Mevcut durumda sunulan eğlence içerisinde, sinema ön sırada yer alıyor.
- AVM ziyaretçilerinin yüzde 36’sı ayda en az bir defa sinemaya gidiyor.
- Tüm kategorilerde, AVM’den alışveriş ağırlığını korurken en çok giyim ve ayakkabı kategorileri için AVM’lerin tercih edildiği görülüyor.
- Online alışveriş davranışı, sosyoekonomik seviye yükseldikçe artıyor. AVM müşterilerinin yüzde 80’i bugüne kadar online alışveriş yapmadığı ortaya çıkıyor.
- Alışveriş uygulamaları kullanımının yüzde 5,9 ile son derece düşük bir performans sergilediği görülüyor.
- Mağaza/marka çeşitliliği, alışveriş merkezinde alışveriş yapmanın en olumlu yönü iken, gürültülü ve kalabalık ortamı, para harcamaya yönlendirmesi en olumsuz yönlerini oluşturuyor.
- AVM’lerin toplumsal hayata etkilerinin ilk sıralarında “şehir hayatını canlandırması” ve “istihdam yaratması” olduğu görülüyor.
- AVM’lerin bireysel hayata en çok “sosyalleşme ve keyifli vakit geçirme” yönüyle katkı sağladığı görülüyor.
AVM Tüketici Algı Araştırması raporuna buradan ulaşabilirsiniz.