30 ayda 37 şubeye ulaşan Ced-Go Çocuk Atölyeleri, hem çocukları hem aileleri mutlu ediyor. Yeni nesil çocuk atölyesi Ced-Go, AVM’ler için de önemli bir çözüm ortağı. Ced-Go Kurucusu Ümit Deniz Gül, hedeflerinin yıl sonuna dek 50 şubeyi geçmek olduğunu belirtti. Ümit Deniz Gül, yeni dönem hedefleri hakkında “Sektörde gösteri yeni başlıyor” dedi.
Röportaj, AVMDergi.com
Öncelikle Ced-Go Çocuk Atölyeleri’i tanıyabilir miyiz? Ne zaman, hangi amaçlarla yola çıktınız?
Ced-Go, aslında çok yeni bir marka. Hatta öyle ki, pandemide verilen 1.5 yıllık arayı saymazsak henüz aktif iş yaşamı 2.5 yıllık bir marka. 2.5 yılda 37 şubeye ulaştık ki, pandemi olmasaydı 50 şubenin üzerindeydik. Ced-Go 2018 yılında ilk şubesini Isparta’da açtı. Henüz bebek diyebiliriz. Ced-Go klasik bir oyun alanı değil. Zaten biz kendimizi “oyun alanı” olarak tanımlamıyoruz bilakis biz yeni nesil bir çocuk atölyesiyiz. Yani insanlar çocuklarını bize bırakırlar, biz onlarla ilgileniriz, onlara bakarız. Anne ve babalar da içleri rahat bir şekilde alışverişlerini yaparlar. Biraz önce söylediğim “çocuklara bakma, onlarla ilgilenme” meselesini biraz açmam lazım. Normal oyun alanlarında çocuklar oraya bırakılır, anne ve babalar da orada kalır. İçerideki personel de çocuklarla ilgilenmez. Daha çok çocukların giriş ve çıkışlarını yapar. Biz de durum tamamen farklı. Biz onlarla gerçekten ilgileniyoruz hatta tuvaleti gelen çocuklarımızın güvenle ihtiyaçlarının giderilmesi hususunda ailemizin onayını alarak gerekeni yapıyoruz. Başka hiçbir yerde bunu göremezsiniz. Hatta artık bazı yerlerde bizim için “AVM içindeki kreş” tanımını kullananlar oluyor. Ve biz de genel anlamda atölyelerimizin önünde veliler için bekleme alanları olmaz. Çünkü biz velilerin gitmelerini istiyoruz. “Siz gidin” diyoruz. “Gidin siz, keyfinize bakın, biz onlara bakarız, içiniz rahat olsun.” İş öyle bir noktaya gelmiş durumdaki; çocuğunu sabahtan bize bırakıp gidip çarşıda, devlet dairesinde işlerini halleden velilerimiz var. “3 yıldır yemeğe çıkamamıştık, sayenizde akşam yemeğine çıkıyoruz” diye bize memnuniyetlerini anlatan, el ele uzun süre sonra sinemaya giden anne – babalar var ve bu bizi acayip mutlu ediyor. Dünyanın en güzel işlerinden birini yapıyoruz. Bir şubemize baktığımda, içeride cıvıl cıvıl oynayan çocukları gördükçe bazen ağlayasım geliyor. Çok mutlu oluyorum. Tabi bu yüksek düzeydeki mutluluğun yine yüksek düzeyde sorumluluğu da oluyor. Sektörden çok sevdiğim bir AVM müdürümüz bana, “Biz burada 20-25 çocukla etkinlik yaparken çok zorlanıyoruz siz büyük iş başarıyorsunuz” demişti. Hakikaten öyle zaman oluyor ki, birkaç dakikada 500’den fazla çocuğumuza aynı standartta hizmeti vermek zorunda kalıyoruz. 500 çocuk bugün bir okul demek. Elbette canlı yayın hizmetimiz de aktif olduğundan aynı anda yüzlerce ebeveyn de bizi izliyor. Çok büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Biz bu sorumluluğun bilincindeyiz ve altından kalkabiliyoruz. Çok iyi bir ekibimiz var ve onlar da işlerini severek yapıyorlar. Genel Müdürümüz Gönül Taş, Genel Koordinatörümüz Aysel Demirtaş başta olmak üzere herkes hakikaten büyük bir dikkatle çalışıyor. Benim bir oğlum var. Adı, Cedkan. Zaten Ced-Go adı da buradan geliyor. “Cedkan ne demek?” diyecekler için söyleyeyim, iki Türkçe kelimeden türetilmiş bir isim Cedkan. “Ced”, “Ata” demek, “Kan” ise bildiğimiz “Kan”; yani Cedkan, “Atakan” demek. Biz de oğlumuzun isminin ilk kelimesi ile İngilizce’de hareket anlamına gelen “Go” kelimesini birleştirerek markamızı oluşturduk, çok da iyi yaptık. Eşim Burcu’yla AVM gezmelerine ya da alışverişe çıktığımızda en büyük problemimiz Cedkan’la rahat gezemememizdi. Yani şu anda herhangi bir AVM’ye gitseniz çocukları ile gezmeye çalışmaktan bitap düşmüş çok sayıda ebeveyn görürsünüz. Bir gün yine AVM’de dolaşıp, Cedkan’la harap ve bitap haldeyken eşimin aklına “ya şöyle çocuğu güvenle emanet edebileceğimiz bir yer olsa ne iyi olurdu” diye bir fikir geldi. Aynı gün akşam ben büyükçe bir çizim defterine çoktan Ced-Go’yu çizmiştim bile. İşe başlamadan en büyük düşüncem; insanların çocuklarını gizlilik kuralları içinde kameradan takip edebilecekleri bir sistem kurmaktı. Zaten en büyük zorluğu da burada yaşadık. Bu sistemin hem KVKK’ya uygun olması hem de sistem altyapısının buna göre hazırlanması gerekiyordu. İlk şubemizi Isparta’da açtıktan sonra beklediğimizin çok üzerinde bir ilgiyle karşılaştık. Sanki insanlar Ced-Go’yu bekliyormuş gibiydi. Hatta atölyemizin önünde sürekli kuyruk oluyordu. İnsanlar adlarını yazdırıp bir çocukluk boş yer açılınca çocuklarını getiriyorlardı. IyaşPark AVM Müdürümüz Celalettin Bey şahittir.
“Etkinlik konusunda en iyisiyiz”
Oyun alanlarındaki sunduğunuz faaliyetleri öğrenebilir miyiz?
Aslında bir çocuğun o andaki faaliyet isteği ne ise biz ona göre yönleniyoruz. Oyun ablalarımız çocuklarımızı takip ediyor ve yönlendiği oyuncaklarla oyun kuruyor. Temel felsefe bu. Ama bunun yanında oyuncaklarımızın oynanış amacına göre de faaliyet oluşturabiliyoruz. Mesela, Hot Wheels setleri ya da Barbie setleri ile nasıl bir oyun kurgulanması gerekiyorsa biz ona göre bir kurgu belirleyerek çocuklarımızla oyun oynuyoruz. Tabi bir de pandemiden sonra aktif hale getirdiğimiz ve muazzam derecede büyüyen, gelişen bir etkinlik programımız var. Adı: Ced-Go Team. Ced-Go Team, aslında kolektif hareket edilen bir Ced-Go programı. Bu programın içine; basketbol yarışmalarımız da giriyor, akıl-zeka oyunlarımız da ve hatta ailelerimizin özel günler nedeniyle dahil edildikleri çekilişler de. Bütünsel bir yapı yani. Ced-Go Team Programı ile pandemiden sonra yüzlerce hediye verdik. Mesela en son Dünya Müzik Günü’nde bir çocuğumuza klasik gitar verirken, bir velimize de Dünya Yoga Günü’nde yoga matı hediye ettik. Böylece sadece çocuklarımızı değil velilerimizi de dahil ederek onları da memnun etmeyi amaçlıyoruz. Ced-Go Team programını daha da geliştirerek çok daha etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyoruz önümüzdeki dönemde. Son olarak Team programı ile ilgili şunu söyleyeyim; AVM sektöründe bizden daha fazla etkinlik düzenleyen ne bir AVM ne bir marka var. Bakın sadece eğlence sektörü demiyorum. Genel anlamda tüm AVM sektöründe Ced-Go’dan daha fazla etkinlik düzenleyen başka bir marka yok. Bu konudaki istatistikleri, sayıları biliyorum. Net bir şekilde etkinlik konusunda en iyisiyiz.
30 ayda 37 şube
Türkiye genelinde kaç şubeniz bulunuyor? Tüm şubeleriniz AVM’lerde mi bulunuyor?
Ced-Go’nun an itibariyle tam 37 şubesi var. Eğer pandemi araya girmeseydi 50 şubeyi geçmiş olacaktık. Biz hızlı büyümeden ziyade dengeli ve hazmederek büyüme stratejisini benimsemekten yanayız. Bu anlayışıma rağmen 2.5 yılda bu sayıya ulaşarak sektörümüzde de bir rekor kırdık. 30 ayda 37 şube sayısına ulaşan herhangi bir eğlence sektörü markası yok. Ced-Go’nun tüm şubeleri şimdilik AVM’lerde. Dengeli büyümeden kastımız da sadece sayı olarak değil lokasyon bazında da dengeli büyümeyi istiyoruz. Yani sadece AVM’lerde değil, sokaklarda, caddelerde de Ced-Go’nun hizmet kalitesini çocuklarımıza ve velilerimizle buluşturmak istiyoruz. Bu sebeple mimari ve içerik projelendirmelerini tamamladığımız “Ced-Go Academy” konsepti için yatırımcılarımız ve danışmanlarımızla görüşüyoruz. Umuyorum ki kısa süre içinde “Ced-Go Academy” konsepti için güzel haberleri duyurmuş ve kolları sıvamış olacağız.
AVM’lerde eğlence oldukça önemli. Siz oyun alanlarınızda AVM’lerle nasıl bir sinerji yaratıyorsunuz?
Az önce anlattığım velilerin alışveriş yapmasını kolaylaştırma meselesinden dolayı Ced-Go, AVM’ler için de aynı zamanda bir çözüm ortağı haline geldi. Yani sadece bir kiralanan bir mağaza değil Ced-Go. Aynı zamanda bir çözüm ortağı. Pandemiden önce yaptırdığımız bir çalışmada ailelerin AVM’lerde geçirdiği zamanı ortalama 116 dakika artırdığını tespit ettik. AVM yönetimleri bu sürenin ne kadar önemli olduğunu bilir. Hem bu anlamda hem de renk anlamında inanılmaz değiştiriyoruz bulunduğumuz yeri. Gitmeyenler varsa gidip şubelerimizi görebilir. Mağazacılık sektöründe “sinerji” dediğiniz şey aslında bütün bileşenlerin bütünü. Yani mağaza ışıklandırmasından, dekoruna, renk çeşitliliğinden tabelanın tasarımına, müşterilere verilen ikramdan, çalan müziklere hatta ortam kokulandırmasına kadar her şey sinerjiyi oluşturan birer öge. Ced-Go’da biz neredeyse hepsini kullanıyoruz. Şöyle bir örnek vereyim; ben genelde mağazalara girdiğimde o alışverişin sesini dinlerim. Mesela bir giyim mağazasına gittiğinizde askılıkların sürekli askılık demirlerine takılma seslerini, poşet seslerini duyarsınız. Ya da bir kafeye gittiğinizde kahve makinelerinin seslerini duyarsınız. İşte o seslerin yerini Ced-Go’da çocuk cıvıltıları alıyor. Bundan daha güzel bir sinerji olabilir mi? Biz de çocuk sinerjisi var, dünyanın en iyi sinerjisi o. Eğlence dediniz ya… Eğlenmek ile mutlu olmanın ortak noktasında Ced-Go var. Çocuklar eğleniyorlar, mutlular. Velilerimiz mutlular, rahatlar. AVM yönetimleri mutlular, gurur duyuyorlar. Hatta personelimiz de mutlu ve rahat. Çünkü çocukla ilgilenmek zaten başlı başına bir terapi.
Şeffaf franchising sistemi
Franchising sisteminiz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Rahatlıkla söyleyebilirim ki, Ced-Go franchising sisteminde sektördeki en şeffaf davranış biçimlerinden birini sergiliyor. Sözleşmemiz açık, anlaşılabilir ve kısa. Sözleşme ile ilgili muğlak hiçbir şey kalmıyor yatırımcılarımızın kafasında. Ama tüm bunlardan ayrı olarak bir yatırımcının Ced-Go bayisi olması için en önemli ve en avantajlı neden Ced-Go’nun dünyanın her yerinden idare edilebiliyor olması. Pandemi sonrasında bir şirketin, bir markanın mobilite olabilmesi, bu yeteneği kazanabilmesi çok önemliydi. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Ced-Go işin başında fiziksel olarak bulunulmasını gerektiren bir yapıya sahip değil. Bizim yatırımcılarımızın neredeyse yüzde 90’ının ikamet ettikleri şehirle Ced-Go şubesi oldukları şehir farklı. Kendisi Elazığ’da yaşayıp İzmir’de şubesi olan yatırımcımız da var, Mardin’de şubesi olup İstanbul’da yaşayan da. Dolayısıyla bence Ced-Go’nun en önemli farkı burada. Tabi bu farkın etkili olmasında genel merkez idaresi ve kontrolünün de payı büyük. Kısacası dünyanın neresinde yaşıyor olursanız olun yanınızda internetiniz varsa kahvenizi yudumlarken Ced-Go şubesini idare edebilirsiniz. Çoğu şirketin bu mobilizme (ben bu harekete mobilizm diyorum) ayak uyduramadığını görüyorum. Ced-Go fazlasıyla mobilist bir yapıya sahip ve bu giderek daha nitelikli bir hal alacak. Bir de esneme var. Ced-Go öyle esnek bir yapıya sahip ki, 24 metrekarede de iş yapıyor, 200 metrekarede de… Bu da Ced-Go’nun adeta esnek bir dansçı gibi her yere uyabilmesine, şekil değiştirebilmesine olanak sağlıyor.
“Hedefimiz, yıl sonuna dek 50 şubeyi geçmek”
Önümüzdeki dönemde hedefleriniz nelerdir?
Öncelikle pandemi sonrası dönem Ced-Go’nun sektörde atağa geçtiği bir dönem oldu. Biz hem genel merkezimizde hem de şubelerimizde çok hızlı bir şekilde yeni düzene ayak uydurduk. Tüm genel merkez personelimiz ve yatırımcılarımız şubelerine uğramadan, fiziksel bir ofis olmadan dünyanın her yerinden çalışabiliyor. Bu konuda çok iyi bir şekilde yeni döneme ayak uydurmayı başardık. Mesela genel merkez personelimizin işini yapabilmesi için bir internet bağlantısı, bir telefon ve bir de kahve olması yeterli. Yeni dönem hedeflerini özetleyecek tek bir cümle söyleyeyim: Sektörde gösteri yeni başlıyor. Ced-Go olarak biz hem eğlencenin dozunu artırıp hem de ortalığın tozunu attıracağız. Mevcut durumda her firma için sağlam hedefler koymak ve bu hedeflere ulaşabilmek zor olsa da bizim için her zaman güncelliğini koruyacak ilk hedef; hizmet kalitemizi stabil halde tutmak. Yani Diyarbakır’daki velimiz nasıl hizmet alıyorsa Ankara’da ya da İzmir’deki velimizde aynı hizmeti alabilmeli. İlk hedefimiz bu; hizmet kalitesini sürdürülebilir halde tutmak. Bir sonraki hedefimiz ise yıl sonuna kadar 50 şube hedefini geçmek. Bu zamana kadar pandemiye rağmen ilginç bir şekilde bu sayısal hedeflerimizin üstünde kaldık. Bundan sonra da bizi kimse tutamaz diye tahmin ediyorum. 2023 yılına 50’den fazla şubesi olan bir çocuk atölyesi olarak girerek, 2023 yılında yurt dışındaki ilk şubemizi de açmak istiyoruz. Şu anda; Özbekistan, Irak, Dubai ve Balkan ülkeleri ile temasa başladık. 2023 yılında da ilk yurt dışı şubemizi açarak uluslararası marka olma hedefimize doğru yola koyulmak istiyoruz. 2023 yılı bizim için çok aktif bir yıl olacağa benziyor. Şube açılışları ile 1 milyon çocuğumuza ulaşmayı hedefliyoruz. Mobil uygulamamız 2022 yılında ebeveynlik kategorisinde en popüler 18. uygulama olurken biz 2023 yılında mobil uygulamamızı 100 bin veliye kullandırtmak ve en popüler 10 uygulama arasına sokmak istiyoruz. Yine 2023 yılında Ced-Go Book kapsamında en az 6 masalımızı da raflarda görmüş olacaksınız. 6 ayrı ve özgün Ced-Go Masalı, hem İngilizce hem de Türkçe olarak raflardaki yerini almış olacak. CedGo ile kardeşi Aykız’ın maceralarının, ilgi çekici ve eğitici şekilde anlatıldığı bu kitapları da eşim Burcu yazdı, çocuklar bayılacak. 2023 yılında Ced-Go Toys YouTube kanalı daha fazla içerikle izleyicileri ile buluşmaya devam edecek. Hem çocuklarımız için hem de velilerimiz için faydalı birçok içerik çekimlerimiz devam ediyor. 2023 yılında ve sonrasında da bu yayınlar artarak devam edecek. Yine 2023 yılında CedGo ve Aykız’ın yüksek kaliteli maskotları ile şubelerde çocuklarımızla, kendi karakterlerimizle eğleneceğiz. 2024 ve sonrası için ise işi çok daha ileriye götürmek istiyoruz. Ced-Go’nun sokak konseptini ifade eden “Ced-Go Academy”, çocuğuna dadı bulmak isteyen ebeveynlere Ced-Go Kalitesi ile bambaşka bir hizmet verecek “Dadılar projesi”, CedGo ve Aykız maceralarının anlatıldığı çizgi film dizilerimiz, özgün senaryosu ve dikkat çekici yapısıyla oluşturulan mobil oyun platformumuz Ced-Go Games, ulusal ve uluslararası çapta markalarla yapacağımız iş birlikleri, çocuk ve ebeveyn alışverişlerine yönelik ihtiyaçlara çok net ve kaliteli cevap verecek bir çözüm ortağı olarak görev yapacak e-ticaret platformumuz Ced-Go Store ile anlayacağınız daha yapacak çok işimiz var. Vizyonumuz geniş, enerjimiz çok, yolumuz uzun, sağduyumuz yüksek, aklımız bir… Yani yeni dönemde de “Show Must Go On”.