Çuhadaroğlu, 3 yeni projeye imza attı. Business İstanbul, Piazza AVM ve İnİstanbul projeleri Çuhadaroğlu ile el sıkıştı.
62 yıldır faaliyet gösteren Çuhadaroğlu, inşaat sektöründe yeni projelerle adından söz ettirmeye devam ediyor. Yapımına 2014 yılında Kadıköy’de başlanan Türkiye’nin en büyük, kentsel dönüşüm projelerinin tek ofis projesi olma özelliği taşıyan Business İstanbul projesi, gayrimenkul sektörünün önemli yatırımcılarından olan Rönesans Gayrimenkul’ün Maltepe’de hayata geçirdiği Leed Gold sertifikasyonu adayı, Piazza projesi ve İstanbul Topkapı’da inşa edilen, İş GYO ve Nef’in ortak çalışması olan 60 bin metrekare cepheye sahip, 35 bine yakın işletmenin yer aldığı, İnİstanbul projesi Çuhadaroğlu ile el sıkıştı.
Çuhadaroğlu: Durmak yok, yola devam
Ülkemizde yaşanan terör olayları, menfur darbe teşebbüsü ve yıl sonu itibariyle dolar kurundaki artışa rağmen, tüm yatırımlarına ara vermeden devam eden ve mimari çözümler ürettiği projelerine her geçen gün yenilerini ekleyen Çuhadaroğlu; 2016 yılında halka arz edilen ilk önemli firma olmanın ve gösterdiği başarının devamını istikrara bağlıyor. 62 yıldır sektörde yarattığı güven algısını, başardıkları işleri yenilikçi bir bakış açısı ve geleneksel disiplinle devam ettirdiklerini söyleyen Çuhadaroğlu Grubu Genel Müdürü Kenan Aracı, şöyle konuştu:
“Çuhadaroğlu Grubu olarak yaşanan menfur darbe teşebbüsüne rağmen, planladığımız şekilde yatırımlara ara vermeden devam ediyoruz. Ocak 2017 itibari ile tamamlanacak tesisimizde 250 bin metrekare alüminyum kapı, pencere ve cephe sistemleri imalatı yapabilecek kapasiteye ulaşacağız. Üretim teknolojileri kabiliyetlerimizi geliştirmekle birlikte, ürün geliştirme ve inovasyon gücümüzü de arttırdık. Son 10 yılda Çuhadaroğlu olarak önemli bir dönüşüm yaşadık. Üretim kabiliyetlerimizi geliştirdikten sonraki süreçte üreten ve talep bekleyen bir firma olmaktan ziyade, son yıllarda ağırlık verdiğimiz müşteri ve pazar odaklı yaklaşımı benimsedik. Bu yaklaşım sayesinde, müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını daha yakından takip ve analiz ediyoruz. Sahaya daha çok çıkıyor, sahadan gelen müspet, menfi eleştiriler doğrultusunda pazar ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte ürün ve günümüzde satış için en önemli argüman olan destek hizmetlerini geliştirmeyi sürdürüyoruz. Bu interaktif yaklaşımımızı Ar-Ge, teknik destek ve inovasyon gücümüzle birleştirerek ürün portföyümüze taşıdık. Sektörde bu anlamda fark yaratmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.”