Duygusal zeka kişinin kendisi ve karşısındakilerinin duygularını daha iyi algılamak, anlamak ve yönetmekle ilgili bir grup yetkinlikten oluşuyor. Bu yetkinlikler, özel ve iş yaşamındaki başarı konusunda en az bilişsel zeka (IQ) kadar önemli. Duygusal zeka artık yeni nesil alışverişçileri de yaratacak.
İngiltere’de araştırma ve değerlendirme şirketi Censuswide tarafından yapılan bir araştırmaya göre, perakendecilerin yeni nesil çevrimiçi alışveriş yapanları kazanmak için duygusal zeka geliştirmelerini, duygusal zekanın alışveriş alışkanlıklarını da etkilediği belirtiliyor.
16 ile 34 yaş arasındaki Y kuşağına mensup alışverişçilerin daha yaşlılara kıyasla, ürünleri sepetlerine atarken heyecan hissetme olasılıklarının üç kat daha fazla olduğu ve Y kuşağının (yüzde 68), 55 yaş ve üstü alışveriş yapanlara göre (yüzde 24) ödeme noktasında endişe ve suçluluk hissetmelerinin daha olası olduğu kanıtlandı.
Araştırma verilerini değerlendiren bcc Turkey Kurucu Ortağı, Endüstri ve Örgüt Psikoloğu Banu Koç Çakan da duyguların kim olduğumuzdan, hangi mesleğe ve nasıl bir kişiliğe sahip olduğumuzdan bağımsız olarak yaşamlarımızı etkilediğini belirtirken, “Hepimizin duyguları var. Çünkü yaşamımızı davranışlarımız, davranışlarımızı ise duygularımız şekillendiriyor. Duygusal zeka, duyguların gücünü anlayabilme ve yönetebilme becerisidir ve geliştirilebilir. Duygusal zekası yüksek insanlar, kendileriyle olan ilişkilerinde daha memnun, iyi ilişkiler kurabilen, zor zamanları daha iyi yönetebilen ve yaşamlarını daha başarılı doyumlu geçirme konusunda şanslı olan insanlardır” dedi.
İşte tam da bu nedenle perakende sektörü çalışanlarının duygusal zekalarını geliştirmelerini her zamankinden daha fazla istiyor. Sebebi ise yeni nesil çevrimiçi alışverişin kolaylığı ve avantajı karşısında durabilecek tek şey, hiçbir zaman bitmeyecek insanların görülme ve önemsenme ihtiyaçları. Perakende sektörü çalışanları müşterilerinin duygularına dokunabildiği, onlara önemsendiklerini hissettirebildiği ölçüde mağazalarında müşteri görebilecekler. Şimdilik. Çünkü yapay zeka teknolojilerinin şimdilerde en çok çalıştığı şey olan, iletişimde duygu bilimi inceliklerinin robotlara yüklenmesi üzerinde çalışıyor. Tamamlanması çok da uzak görünmüyor.