AYD Başkanı Hulusi Belgü, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in geçtiğimiz gün basında yer alan ‘bazı AVM’lerin yıkılacağı, hastane ya da benzeri amaçlı kullanılacağına’ dair açıklamalarına istinaden değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin dört bir yanında faaliyetlerine devam eden AVM’lerin kapanmasının söz konusu olmadığını ifade eden Belgü; şu açıklamada bulundu:
“Sayın Bendevi Palandöken Bey’in yıllardır başarıyla temsil ettiği kurum ve kuruluşların taleplerini dile getirme ve ileriye dönük olmaktan ziyade güncel taleplerini paylaşma arzusu ile yaptığı açıklamaları anlıyor ve saygı ile karşılıyoruz.
Ancak bugün organize perakendenin sağladığı 800 binin üzerinde istihdamın 480 binini, yani yarısından fazlasını AVM’lerimiz oluşturuyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın istihdam çağrısı doğrultusunda, ülkemizin gelişimi için gelecek dönemde de AVM yatırımlarının artacağına ve daha fazla çalışana ulaşacağımıza inancımız tamdır.
Perakende markalarını kullanıcıları ile buluşturma misyonuna ek olarak AVM’ler, gerek inşaat sürecinde gerekse ziyarete açıldığı andan itibaren temizliğinden, güvenliğine kadar geniş bir alanda istihdam sağlıyor.
Diğer yandan, Sayın Bendevi Bey’in açıklamalarında üzerinde durduğu cadde mağazaları konusuna da değinmek isterim. Biz önemli bir sektörün parçası olan belirleyici bir dernek olarak, perakendecimizle, üreticimizle, tedarikçimizle, AVM’lerimizle, cadde mağazalarımızla bir arada, kol kola ekonomimizi daha iyi yerlere getirebilmek, istihdama fayda sağlayabilmek, toplumumuzun refah düzeyini yükseltebilmek için çalışıyoruz.
Gönül ister ki ülkemizin dört bir yanında caddelerde mağazalar açılsın, perakende markalarımızın kullanıcılarına erişimi AVM’lerimiz dışında da artsın, ziyaretçiler tüm markalara daha da kolay ulaşabilsin… Ancak cadde mağazacılığı bugün ülkemizin perakende alanındaki önde gelen isimlerinin de dediği gibi çok zor. Bugün bir Avrupa ülkesine, örneğin Paris’e ya da Roma’ya baktığınızda şehir yapılanmasının meydanlar üzerine kurulduğunu görüyorsunuz. Bu Orta Çağ’dan kalma kentlerde yoğun olarak görülen bir yapılanma şekli; meydanlar ve bu meydanların etrafında yer alan mağazalar. Fakat paylaştığım gibi ülkemizde bunun bir kültürel karşılığı olmadığı; caddelerimiz, sokaklarımız buna imkan vermediği için cadde mağazacılığı da bir o kadar zorlaşıyor, kentleşmede önemli bir fonksiyon görevi gören bu meydanların yerini ülkemizde AVM’ler alıyor.
Ek olarak Türkiye’deki AVM’lerde bin kişi başına düşen kiralanabilir alan 141 metrekare iken Avrupa’da bu sayı 206 metrekare olarak gözlemleniyor ki, bu metrekarelere gelir seviyesi bizden daha düşük olan Avrupa ülkeleri de dahil. Bu durum gösteriyor ki kültürel yapıları gereği bu kadar çok cadde mağazasına ve alana sahip olmalarına rağmen, Avrupa’da bin kişi başına düşen kiralanabilir alan Türkiye’dekinden yüzde 31,5 daha fazla.
Elbette AYD olarak bizler de AVM’ler konusunda doygunluğa ulaştığını gözlemlediğimiz şehirlere daha fazla yatırım yapılmaması konusunda önlemlerimizi alıyoruz. Bugün Türkiye’nin 20 şehrinde AVM bulunmuyor, bu konforu ve düzeni oralarda yaşayan halkımız ile buluşturmak, dernek olarak en büyük amaçlarımızdan birini oluşturuyor. Üye kurumlarımızla bu gelişmeleri istişare edip, yatırımların sektöre aç alanlara yönlendirilmesi konusunda değerlendirmelerimi yapıyoruz. Hiçbir yatırımcının, hakeza derneğimizin de amacı doğuştan ölü bir yatırımın hayata geçmesi olamaz.
Şu anda ülke genelinde halkımıza hizmet eden 377 AVM’miz bulunuyor. Bu AVM’lerimiz alışveriş yapılan alanlar olmanın ötesinde gerek ekonomimize gerekse toplumumuza birçok fayda sunuyor.
Halkımızın gönül rahatlığıyla ailesi ve arkadaşları ile vakit geçirebildiği, mevsimsel değişikliklere maruz kalmadan, tüm sosyal faaliyetlerini sürdürebildiği bu alanlar, perakende markalarımızın gelişimi için de ciddi katma değer sunuyor.
Ülkemizin yükselen değerleri olan perakende markalarımız, AVM’ler içinde global markalarla rekabet etme fırsatı buluyor; kendilerini hızla geliştirme ve kat ettikleri bu gelişimle ülkemizi yurt dışında temsil etme imkanına kavuşuyor. Bugün yurt dışında bir Türkiye markası gördüğümüzde elde ettikleri başarılarla hangimiz gururlanmıyoruz?
Tüm bu sonuçlar ve ülkemizin hem ekonomik hem de toplumsal istikbali göz önüne alındığında; cadde mağazalarının AVM’lerin ikamesi değil ancak yol arkadaşı, destekçisi olabilir. Ekonomimizi ve ülkemizi, birini yıkıp yerine diğerini getirmekle değil, her iki alanımızı da geliştirmeye çalışarak daha iyi hale getirebiliriz düşüncesindeyim.”