Ana Sayfa Yazarlar Engin Yıldırım ‘İtibarın güvencesi sosyal sorumluluktur’

‘İtibarın güvencesi sosyal sorumluluktur’

Engin YILDIRIM

Kurumsal itibar, gerçekler ve algıların bileşimidir. O kurumun en önemli değeri ve o kurumla ilgili tüm algılamaların net değerlendirilmesidir. Kurum itibarı o kurumun performansı, ürün ve hizmetleri, faaliyetleri ve gelecek beklentileri ile ilgili sosyal kitlelerin toplam algısından oluşur.

Kurumsal itibarı yaratmak ve yönetmek stratejik bir yaklaşım gerektirir. Stratejik iletişim ise, kurumun iş hedefleri doğrultusunda bu farklı beklentilerin ve algıların yönetilmesidir.

Yapılan bir araştırmada (Harris Raporu) binlerce CEO’nun ‘sizce kurumunuzun yönetilmesi gereken en önemli kıymeti nedir?’ sorusuna yüzde 96 oranında verdikleri tek yanıt: Yönettiğimiz kurumun itibarı olmuş…

Kurumun itibarını oluşturmak zor ve uzun bir süreçtir. Bu nedenle markalarımızı kriz sırasında korumak için önceden kriz yönetimi ile ilgili planların hazır olması gerekmektedir. Zamanla her şey unutulmuyor, izi kalıyor. İyi bir itibar kuruma şu avantajları getirir:

– Müşteriler o kurumun ürününe daha fazla öder.
– Personeli kurumun başarısına daha fazla katılım gösterir.
– Yetenekli ve tecrübeli adaylar o kurum ile çalışmak isterler.
– Yatırımcılar kendilerini daha güvende hissederler.
– Medya o kurum hakkında daha pozitif davranır…

Kriz iletişimi yönetimi: Kuruluşun içine düştüğü, kendi dışında oluşmuş herhangi bir krizden, iletişimi doğru yöneterek kurumsal itibarın güçlendirilmesi adına avantaj sağlayarak çıkmasıdır. Kriz iletişiminin birinci kuralı: Önce hasar tespiti yapılmalı. Hasarın boyutu ne ise verilecek yanıtın şiddeti de aynı ölçüde olacaktır. İtibar sarsıcı krizler, hasarı en tehlikeli ve ağır olanlarıdır. Sonuçları hemen görülmez. Bu her alanda böyledir. Politikada da, iş dünyasında da…

Kriz yönetimi: Kuruluşun, kendi üretim ya da yönetim kararları nedeniyle içine düştüğü bir krizin bütün cepheleriyle yönetilmesidir. Kriz içinde yönetim: Kurum dışı nedenlerle ülkede ya da yakın çevrede oluşan bir kriz ortamının içinde kurumun, ilişki, üretim ve iletişim süreçlerinin yönetilmesidir. Tabii gerçekten krizin oluşup oluşmadığına doğru karar vermek gerekir. Gerçekten kriz varsa kriz planını yürürlüğe koymak lazım.

A) Kriz öncesi hazırlık
• Kriz ekibinin ve sözcüsünün belirlenmesi; Kriz ekibinin iş süreçlerinin belirlenmesi, görev, yetki ve sorumlulukların tanımlanması (senaryolara göre dahil edilecek birimler ve yetkileri nedir?)
• Kriz ekibine kriz iletişimi ve medya eğitimi verilmesi
• Kriz ekibi ve sözcüsüyle birlikte muhtemel kriz senaryolarının saptanması (krizler en çok hangi alanda çıkabilir, ne gibi önlemler alabiliriz?)
• Kriz yönetim merkezinin saptanması, teknik altyapının oluşturulması (Bu birimlerin aksiyon planları, yetki ve sorumlulukları nelerdir?

B) Kriz sırası planlama 
• Kriz yönetimi yapılması kararını takiben kriz ekibinin toplanması
• Durum değerlendirmesinin / hasar tespitinin yapılması
• Kriz sırasında stratejinizi belirleyin ve sadık kalın
• Doğruyu söyleyin! Ama her doğruyu söylemeyin
• İletişim kanalını başkasının doldurmasına izin vermeyin, erken davranın
• Krizden etkilenenlerin zararını telafi edin
• Kriz sonrasında raporun hazırlanması gerekmektedir. Ancak ne kadar sorumlu veya ne kadar tutarlı davrandığınıza kamuoyu karar verecektir.

Halk genelindeki araştırmalar kurumsal itibarın iş sonuçları ile birebir ilişkisi bulunmaktadır.  Son 10 yıla kadar kurumsal itibarın içinde CEO’nun önemi yüzde 40’larda iken, bu yük günümüzde yüzde 50’lere tırmanmıştır. Ayrıca hangi toplum segmenti nezdinde olursa olsun, şirketlerin samimi bir ticari beklenti içinde olmadan kurumsal sosyal sorumluluklarını yerine getiriyor olmaları itibarlarının güvencesi haline dönüşmektedir. Bu nedenle kurumsal itibarın sadece bir iletişim disiplini olarak değil üst yönetimin asli işi ve gündemi olarak görülmesi şarttır.

Kişisel itibarın tanımı ise; değerli bulunma, saygı görme, güvenilir olma. En kıymetlisi de son tanım. Yani güvenilir olma durumu. İtibar zor bir nitelik olmakla birlikte elde edildikten sonra çok çabuk hatta bir anda yok olabilecek ve asla eskisi gibi olmayacak algıdır. Günümüzde sosyal medya hesapları ise bireyin aynasıdır. Bu aynadan nelerin yansıdığı çok önemlidir.

İş dünyasında bir iş anlaşması yapılmadan önce veya bir işe alımda en önemli referans kaynağı artık kişinin sosyal medya hesapları oluyor. Bu sebeple sosyal medya hesaplarının dikkatle ve özenle yönetilmesi çok önemlidir.

Son Söz: Bir bireye yada şirkete en fazla zarar veren şey anlık yaşamaktır. Anlık yaşamak ‘kurumsal veya kişisel itibarımıza da zarar verir’. Planlarımızı uzun soluklu yapmalıyız, takım oyunu oynamalı, sosyal sorumluluklarımızı yerine getirmeli, şirket kültürüne uygun hareket etmeli, değer katmalı, sözlerimizi tutmalı, tutarlı ve güvenilir olmalıyız…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz