Ana Sayfa Gündem Konkordato nedir, nasıl uygulanır?

Konkordato nedir, nasıl uygulanır?

Son zamanlarda gündemde olan “konkordato” nedir, nasıl uygulanır, türleri nelerdir, süreç nasıl uygulanır konuları merak edilenler arasında. MGC Legal Avukatlarından Alper Keskin, konkordato ile ilgili tüm ayrıntıları kaleme aldı.

Ülkemizde 2003 yılından bu yana uygulanan iflasın ertelenmesi kurumu, ihdas amacının gerçekleştirilmesi konusunda isteneni veremediği için revize edilmiştir. Böylece toplam 67 maddeden oluşan ve 28.02.2018 tarihinde kabul edilerek 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yasa değişikliği yürürlüğe girmiştir. İflasın ertelenmesi kurumunda alacaklıların herhangi bir şekilde söz sahibi olmaması, sürecin borçlu ve mahkeme arasında yürütülmesi ve yaşanan yargılama sorunları birlikte değerlendirildiğinde bu kurumun tamamıyla yürürlükten kaldırılması ve bunun yerine alacaklılar ile borçlunun bir müzakere sonrasında anlaşmaları ve bu anlaşmanın mahkemece tasdiki esasına dayanan konkordato kurumunun daha etkin ve aktif bir şekilde kullanılması ticari ve sosyal hayat bakımından bir ihtiyaç olarak görülmesi üzerine kanun düzenlemesine gidilmiştir.

1. Konkordato nedir?
Herhangi bir sebepten dolayı işleri bozulmuş, ödeme gücünü belli ölçüde kaybedip mali durumu bozulmuş iyi niyetli ve dürüst borçluları korumak amacını taşıyan müessesedir. Konkordato, borçlunun alacaklılarının belirli bir çoğunluğu ile yaptığı, ticaret mahkemesinin de tasdiki ile geçerlilik kazandığı bir anlaşmadır. İmtiyazsız alacaklılar borçlunun borçlarının belirli bir yüzdesinden feragat eder ve borçlu da borçlarının konkordatoda kabul edilen kısmını ödeyerek borçlarının tamamından kurtulabilir. Rehinli alacaklar için borçlunun talebinin olması ve rehinli alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, rehinli borçlar da bu kapsama dahil olur.

Dolayısıyla konkordato teklifinin alacaklıları bağlayıcı hale gelebilmesi için alacaklıların belirli bir çoğunluğu tarafından kabul edilmesi ve ayrıca mahkeme tarafından tasdik edilmesi gerekir.
İcra ve İflas Kanununun 285. maddesinde “İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Yetkili ve görevli mahkeme, iflasa tabi olan borçlu için borçlunun muamele merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir” denilmektedir.

2. Türleri
A. Adi Konkordato
İflas dışı konkordato da denilen adi konkordato, tacirler bakımından iflası önleyen ve iflastan önce yapılan konkordato olarak nitelendirilebilir. Adi konkordatoya tacirler, iflasın ağır sonuçlarından korunmak için, ödeme güçlüğü içindeki tacir olmayan borçlular da, borçlarını zaman içinde veya indirimli ödemek için başvurur.

Adi konkordato, esas itibarıyla, borçlunun işletmesinin başında kalmak suretiyle, ekonomik durumunu düzeltmesine ve varlığını devam ettirmesine uygun bir ortamın yaratılmasını hedeflemiştir. Yani, adi konkordatoda amaç, borçlunun işletmesinin iyileştirilmesinin, ayakta kalmasının sağlanmasıdır. Bu nedenle, adi konkordatoda borçlunun menfaatleri ön plana çıkmıştır.

B. İflastan Sonra Konkordato
İİK md. 309’a göre, iflas içi konkordato da denilen iflastan sonra konkordato türünde borçlu iflas etmiş olup, iflastan kurtulmak için konkordato teklif etmektedir. Konkordato kabul ve tasdik edilirse, iflas idaresi iflasa hükmeden mahkemeden iflasın kaldırılmasını ister. İflastan sonra konkordato iflas tasfiyesi içinde ancak bir defa istenebilir. Borçlu hakkındaki iflas bütün hüküm ve sonuçlarıyla kaldırılır.

C. Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato
İcra ve İflas Kanununun 309/a maddesinde “malvarlığının terki suretiyle konkordato ile alacaklılara, borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişiye devretmek yetkisi verilir. Alacaklılar haklarını konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu aracılığıyla kullanırlar. Konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu konkordato talebi hakkında karar veren alacaklılar tarafından seçilir. Konkordato tasfiye memuru asliye ticaret mahkemesinin seçime ilişkin kararı onaylamasından sonra göreve başlar” denilmektedir.

Konkordato tasfiye memurunun seçimine ilişkin kararın onaylanmasından sonra göreve başlayan tasfiye memuru, borçlunun mallarını iflas tasfiyesine benzer bir şekilde tasfiye eder ve elde edilen parayı alacaklılara dağıtır. Malvarlığının terki suretiyle konkordatonun diğer bir türünde ise borçlunun malvarlığının tamamı veya bir kısmı, alacaklılara genellikle belli bir vadeye yayılan taksitler halinde ödeme yapılması karşılığında, bir üçüncü kişiye devredilir. Malvarlığının terki suretiyle konkordatonun borçlunun aktifleriyle yeni bir şirket kurularak bu şirketin paylarının alacaklılara dağıtılması suretiyle gerçekleştirilmesi de mümkündür.

Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda amaç, esnek bir rejim içerisinde, alacaklıların alacaklarının ödenmesini gerçekleştirebilmek için borçlunun ekonomik bütünlüğünün tasfiye edilmesini sağlamaktır. Bu nedenle, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda alacaklıların menfaatleri daha ön plana çıkmıştır.

3. Konkordato Süreci
A. Konkordato Talebi
İİK md. 285’e göre, borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.

Konkordato talebi, iflasa tabi olan veya iflasa tabi olmayan borçlunun bizzat kendisi ve iflas talebinde bulunabilecek her alacaklı tarafından yapılır. Konkordato talebinde bulunanın, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak tarifede belirtilen “konkordato gider avansının “başvuru ile birlikte yatırma mecburiyeti getirilmiştir. Gider avansının yatırılmamış olması halinde davanın reddi söz konusu olacaktır.

Borçlunun konkordato teklifinde, malvarlığının terki suretiyle konkordato teklif ettiğini açıkça bildirmesi gerekir. Borçlu konkordato teklifinde kural olarak, haczi caiz olmayan malları da dahil olmak üzere bütün malvarlığını terk etmeyi teklif etmelidir. Ancak, borçlunun, konkordato teklifinde, bir kısım haczi caiz olmayan mallarını teklif dışı tutabilmesi de mümkündür; bu takdirde, borçlunun haczi caiz olmayan mallarından hangisini konkordato teklifine dahil etmediğini açıkça belirtmesi gerekir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2011/34 E., 2011/672 K. ve 15.09.2011 tarihi kararında, “3167 Sayılı Kanuna muhalefet suçunda konkordato talebinde bulunan ve bu istemi kabul edilerek mühlet verilen borçlunun komiser nezaretinde işlerine devam etme hakkına haiz olup yalnızca mühlet ilanından itibaren rehin ve ipotek tesis edilmeyeceği, gayrimenkul satamayacağı, kefil olamayacağı ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacağı, aksi takdirde yaptığı akitlerin hükümsüz olacağı öngörülmüş bulunacağından, sanığın mühlet içinde keşide ettiği çeklerin karşılığını bulundurma sorumluluğunun olmasına ve aksi durumun karşılıksız çek keşide etme suçunu oluşturması karşısında çeklerin bankaya ibraz tarihlerinde henüz konkordato talebinde bulunmamış olan sanık hakkında beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır” denilmektedir.

B. Geçici Mühlet
Konkordato mühleti, işlerinde doğrulukla hareket eden, özenli davranan, ancak buna rağmen mali durumu bozulan bir borçluya, henüz konkordato tasdik edilmeden, konkordatonun hükümlerinden yararlanabilme imkanı sağlar. Konkordato talebi üzerine mahkeme İİK md. 286’da belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı verir ve 297. maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Alacaklılardan biri konkordato talebinde bulunmuşsa, borçlunun 286. maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması halinde geçici mühlet kararı verilir. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması halinde geçici mühlet kararı verilemez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir.

İcra ve İflas Kanununun 285. maddesinin gerekçesinde, geçici konkordato mühleti ile birlikte mahkemenin borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirlere karar vereceği ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri atayacağı hükme bağlanmaktadır. Konkordatonun başarıya ulaşması ile kastedilen husus, konkordato talebinde bulunanın mali durumunun düzelmesinin mümkün olup olmadığı veya konkordato teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelip gelemeyeceğidir. Konkordato prosedürünün artırmamak amacıyla genel kural, sadece bir geçici komiserin görevlendirilmesi olarak belirlenmiş ise de, özellikle alacaklı sayısı ve alacak miktarı gerektiriyorsa, üç kişinin geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilebilmesine imkan tanınmış ve konkordato teklifinin ve sürecin değerlendirilmesinde geçici komiserin etkin görev alacağına vurgu yapılmıştır.
İİK md. 287/4’e göre, geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.
Borçluya konkordato mühleti verilmesini öngören kararın, hangi tarihteki, yurt sathında tirajı en yüksek beş gazeteden biri ile yayınlanacağı konusunda uygulamada ortaya çıkan tereddütleri gidermek amacıyla, karar tarihinin baz alınması esası benimsenmiş ve ayrıca konkordato mühletinin maddede sayılanların dışında, somut olayların koşullarına ve özelliklerine göre belirlilik kazanacak lazım gelen diğer yerlere de bildirilmesi öngörülmüştür.

C. Kesin Mühlet
İİK md. 289’e göre, mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde verir. Kesin mühlet içinde karar verilebilmesi için, mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Mahkeme yapacağı değerlendirmede, itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır.

Mahkemece, geçici komiserin raporu, gerekiyorsa geçici komiserin beyanı ve itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerinin değerlendirilmesi sonucunda, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu süre güçlük arz eden özel durumlarda ve komiserin gerekçeli raporu üzerine mahkeme tarafından altı ay uzatılabilir. Kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda komiserin de görüşü alınarak, yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir “ Alacaklılar Kurulu “ oluşturulur. Bu durumda, alacakları hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir.

Geçici mühlette olduğu gibi kesin mühlet içinde de borçlu aleyhine kural olarak icra takibi yapılamaz. Bundan önce yapılan icra takipleri ise durur. Borçlu aleyhine verilmiş ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz. İcra takibi yoluyla kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler bu süreçte işlemez. Ancak, işçi alacakları için haciz yoluyla takip yapılabilir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2002/12184 E., 2002/13107 K. ve 18.06.2002 tarihli kararına göre, İİK md. 289’de konkordato mühleti verilmesi üzerine takiplerin duracağı öngörülmüş ise de, mühletin verilmesinden önceki işlemler geçerli olacağından bu tarihten önce icra veznesine giren paraların alacaklıya ödenmesi işlemi anılan maddeye aykırılık teşkil etmez. Zira İİK md. 304 gereğince, konkordatonun tasdiki sadece paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür.

İcra ve İflas Kanununun 294. maddesinde kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları düzenlenmektedir. Bu sonuçlar, geçici mühlet bakımından da geçerlidir. Bu madde ile kesin mühlet içinde alacaklıların haklarında bazı sınırlamalar yapılmaktadır. Alacaklıların haklarında yapılan bu sınırlamaların temel nedeni, konkordato mühleti içinde borçlunun rahat hareket edebilmesi ve alacaklıların baskısı altında olmadan konkordato projesinin hayata geçirilebilmesi için faaliyetlerine devam edebilmesinin sağlanmasıdır. Bu çerçevede, alacaklılardan gelebilecek baskı unsuru azaltılarak konkordato projesinin tam anlamıyla uygulanması amaçlanmıştır.

D. Konkordato Projesinin Hazırlanması
İİK md. 298’e göre, komiser görevlendirilmesini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir. Komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır bulundurur; kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir. İlgililer, yedi gün içinde ve masrafını önceden vermek kaydıyla, asliye ticaret mahkemesinden rehinli malların kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilirler.

Alacaklılar, komiser tarafından 288. madde uyarınca yapılacak ilanla, ilan tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, ilanın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlanda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini ortaya koyduğu raporu, Konkordato Projesinin oylanması öncesi alacaklılar toplantısında açıklar.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun, 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun ile değiştirilmiş olan 302. maddesi uyarınca, borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur. Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhal olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur. Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.

E. Konkordato Projesinin Tasdiki
İİK md. 305 gereğince, yapılan alacaklılar toplantısında ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:

– Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması,

– Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması,
– Konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması,

– 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması,

– Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.

Bu aşamada mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir. Ayrıca, konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir. Herhangi bir şekilde konkordato tasdik edilmez veya kesin mühlet içinde konkordato borçlusunun yapmış olduğu hata ile konkordato ret edilirse, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkeme, borçlunun iflasına re’sen karar verir.
Konkordato tasdik kararıyla bağlayıcı hale gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale geleceği kararlaştırılabilir. Bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar devam eder. Bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir. Ancak, imtiyazlı alçaklar, rehinli alacaklıların rehinin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları bu hükmün dışındadır.

Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2000/247 E., 2000/1351 K. ve 24.02.2000 tarihli kararına göre, konkordatonun tasdiki için kanunun aradığı şartlardan biri de borçlunun ödemeyi teklif ettiği meblağın, onun mevcudu ile orantılı olmasıdır. Bu şart borçlunun mühlet talebinde bulunurken teklif ettiği ödemeye göre saptanır. Mühlet tarihinde yasal faizi yüzde 30 olduğundan bu orana göre anılan şartın gerçekleştiği kabul edilerek borçluya mühlet verilmiş ve konkordato talebi tasdik edilmiştir.

İİK md. 308/a’ya göre, konkordatonun tasdikine ilişkin mahkemece verilecek karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; diğer itiraz eden alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.

F. Konkordatonun Feshi
İcra ve İflas Kanununun 308/e maddesinde, “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı, konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek olup, istinaf sonucunda bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir “denilmektedir.
Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmi ilan portalında ilan olunur ve derhal tapu müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliği’ne, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’ne, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2007/8960 E., 2008/3405 K. ve 03.04.2008 tarihli kararına göre, alacaklı tasdik edilen konkordatonun kendisi yönünden feshini isteyebilir.

Konkordatonun feshini isteyebilmek için konkordatodan etkilenmiş olmak gerekir. Alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklı konkordatodan etkilenmez. Ancak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipten sonra rehin açığı oluştuğundan ve rehin açığının konkordato şartlarına göre istenmesi mümkün olduğundan bu durumda konkordatonun feshi istenebilir.

İcra ve İflas Kanununun İflas Erteleme Hükümleri 15.03.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun “ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklik ile “iflas erteleme “yürürlükten kaldırılmış ve “konkordato“nun kapsamı genişletilmiştir.

İflas ertelemede yargılama ve uygulama süresinin uzunluğu, iflas erteleme sürecindeki şirketlerin mahkeme tarafından tam olarak denetlenememesi ve alacaklıların işleyişe müdahale edememeleri, birçok sorun meydana getirmekteydi. Bu nedenle iflas erteleme sistemi kaldırılarak, yargılama sürecinin ve süresinin belli olduğu ve alacaklıların daha çok söz sahibi olabileceği ve borçlunun daha iyi denetlenmesini sağlayacak bir konkordato sistemi düzenlenmiştir.

Konkordatoda, eskiden iflas ertelemede olduğu gibi borca batık olma durumu yoktur. Bu yüzden borçlarını vadesinde ödeyememe ihtimali bulunan şirket ve şahısların, borç ödeyemez duruma gelmeden, konkordato talep etmek üzere avukatlarına müracaat etmeleri kendileri açısından en sağlıklı yol olacaktır.
Borçları ile problem yaşayan ve ticaret ile uğraşmasına bakılmaksızın herkesin bu yola başvurabiliyor olması borçluların korunması açısından olumlu olsa da kötü niyetli kullanımlar sebebi ile alacaklıların zarara uğraması ve bu sebeple yeni mağduriyetler yaratılması da her zaman mümkündür.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz