Pınar SALMAN
Milano her dönem tasarım alanında farklı sergi, fuar ve etkinliklerle bolca ziyaret edilen ve ilham alınan bir şehir. Nisan 2024 teki Milano Tasarım haftasının teması “Doğal Malzeme” idi, şehrin birçok farklı mağaza ve sergi alanında Tasarım Haftası bünyesinde tema kapsamında ilham veren sergilemelerle karşılaştı ziyaretçiler.
Açılışı Tasarım Haftası’nın öncesinde olan ve uzun bir dönem ziyarete açık olan bir diğer sergi ise “Doğal Malzeme” temasına inat, İtalyan markalarının belki de en gösterişi seven ve abartılı malzemelerle tasarımlarını yapan firmasına aitti.
Dolce&Gabbana’nın eşsiz kreasyonlarının arkasındaki ilham, yaratıcılık ve çığır açan yeni bir sergi
Domenico Dolce ve Stefano Gabbana’nın tasarım hayatlarında markaları için tasarladıkları en prestijli eserlerinin yer aldığı bu sergi modanın bu iki isminin ilham ve yaratıcılıklarının kapılarını ziyaretçilere açtıkları bir yolculuk adeta. Sergi 7 Nisan 2024 de başlamış ve 31 Temmuz 2024 e kadar Milano’da Palazzo Reale’de ziyaret edilebilir.
“Kalpten Ellere: Dolce&Gabbana” sergisi Milano Belediyesi Kültür Bölümü ve Palazzo Reale ortaklığıyla gerçekleştirilen bir görsel şölen olmuş. Bu dönemde Milano seyahati olan ve moda ile ilgili herkesin kesinlikle ziyaret etmekten keyif alacakları bir sergi, benden hatırlatması.
Tasarımların arkasındaki hayaller
Sizi Dolce&Gabbana’nın el dikimi koleksiyonlarının ardındaki hikayelere doğru sürükleyici bir keşfe çıkaran bu sergi, sanatçıların ilham kaynaklarından kıyafetlerin hayata dahil olduğu ana kadar olan sanatsal süreci gözlerinizin önüne seriyor. Her bir kıyafetin bir sanat eseri değerinde olduğunu gördüğünüzde el yapımlarındaki karmaşık ama mükemmel işçiliğe şahit olmak, sanatın neden İtalya’da doğduğuna dair bir kanıt niteliğinde bence.
“Alta Moda”, “Alta Sartoria” ve “Alta Gioielleria” koleksiyonlardan tek seferlik parçaların yer aldığı serginin her odasında, Dolce&Gabbana’nın özel kreasyonları muhteşem enstalasyonlarla sergilenmekte, özellikle sergilerin üzerindeki aynalar ve ışık oyunları bir sergi alanının her santimetrekaresinin nasıl bir eşsiz üç boyutlu alana dönüştürülebildiğini gösteriyor. Günümüz dijital teknolojisi ile sanat kol kola girdiğinde siz de bir düş aleminde yolculuk yapıyorsunuz.
İtalyan kültürüne bir aşk mektubu
On bir odada sunulan farklı kreasyonlar, siz odadan odaya geçtikçe sanatçıların geniş ilham kaynaklarını karşınıza çıkarıyor; her bir alan, çalışmalarını şekillendiren İtalyan kültürünün bir yönüne saygı anıtı niteliğinde.
Sanattan mimariye, şehirlerin topoğrafyasından müziğe, baleden operaya uzanan temaların her biri aynı anda iki kurucunun geleneksel zanaatkarlığa olan sonsuz sevgisine, İtalyan mirasına ve “la dolce vita” (tatlı hayat) tutkusuna dayanıyor.
“Büyü ve fantezinin, efsane ve gerçekliğin içinde olduğu Domenico Dolce ve Stefano Gabbana dünyasına adım atmak”
Serginin küratörü sanat ve moda tarihçisi olan Florence Müller serginin tanımını iki sanatçının dünyasına bir adım atmak olarak tanımlıyor ve bu sergide Alta Moda’ya, Alta Sartoria’ya, Alta Gioielleria’ya, atölyelerde yapılan kapsamlı araştırmaların kalpten ellere kadar sergilendiği çok özgün bir yaklaşım var, diyor.
Bir serginin küratörlüğünü yapma sürecinde önce tarihi ve arşivleri araştırmak, neyin korunduğunu görmek, moda evinin mirasını keşfetmek ve tasarımcılarla tartışmalara girmek, onların ifadelerini ve niyetlerini anlamak benim için önemli adımlardı diyen Florece Müller. Kıyafetleri yakından incelerken ve titiz terzilik çalışmalarının sofistike yapısını gözlemlerken büyülendiğini de itiraf ediyor, tıpkı sergiyi gezen herkesin bu ince sanat eserlerini gördüğünde farklı bir dünyaya adım atmış gibi hissetmelerine benziyor bu tanım.
Eserlerdeki nakışlar, cam işlemeler, renkler ve kullanılan kumaşların zenginliği ise dikkate değer diğer detaylar. İtalyan kültüründen ve sanatından en çok ilham alan ve en sadık şekilde İtalyan sanatını dünyaya tanıtan tasarımcılar Dolce Gabbana desem yanlış olmaz sanırım. Sergi, İtalya’nın kültürel zenginliğine adeta bir saygı duruşu olarak geçmiş ve şimdiyi fantastik bir ortamda bir araya getirmeyi başarmış.
Moda haftasının yoğun trafiği içinde bizim için sergiyi gezerek o kalabalık içerisinde topladığı görsel dokümanları bana ulaştıran Damat Tween firmasının Mimari Departmanı Proje Müdürü sevgili Didem Yurdakök Göze’ye bizi bu görsel şölenle buluşturduğu için çok teşekkür ediyorum.
Sanat ruhumuzu aydınlatan güneştir,
Ruhunuz ve kalbiniz ışıkla dolsun.