Moda sektöründe dijitalleşme hız kazanıyor. Mango, yeni genç koleksiyonunu tanıtmak için gerçek modeller yerine tamamen yapay zeka ile üretilmiş modeller kullanarak çığır açıyor. Levi’s, Louis Vuitton ve Nike gibi dev markaların da katıldığı bu trend, moda dünyasında verimlilik ve doğallık tartışmalarını alevlendiriyor.
Haber, AVMDergi.com
Moda sektörü dijitalleşmeyle birlikte büyük bir dönüşüm geçiriyor ve bu dönüşümde yapay zeka (AI) teknolojisi giderek daha belirgin bir rol üstleniyor. Mango, bu sonbaharda genç koleksiyonunun tüm reklam kampanyalarını yapay zeka tarafından yaratılan mankenlerle yaparak bu alandaki yenilikçi adımlardan birini attı. Diğer önde gelen markalar olan Levi’s, Louis Vuitton ve Nike da benzer adımlar atarak dijital mankenlerin tanıtım kampanyalarında yer almasını sağladı. Ancak bu hızlı gelişmeler sektörde hem heyecan yaratıyor hem de özgünlük ve etik tartışmalarını beraberinde getiriyor.
Yapay zeka ile düşük maliyet ve yüksek verimlilik
Mango’nun CEO’su Toni Ruiz, yapay zeka mankenlerinin markalar için sunduğu avantajları vurguluyor. Dijital mankenlerin en büyük avantajlarından biri, içerik üretim sürecini hızlandırması ve maliyetleri düşürmesi. AI ile yapılan kampanyalarda makyaj sanatçılarına, fotoğrafçılara veya mekan hazırlıklarına gerek kalmıyor, böylece bütçede ciddi tasarruf sağlanabiliyor. Sanal model ajansları tarafından sunulan abonelikler aylık 29 euro gibi uygun fiyatlarla markalara sunuluyor, bu da özellikle sık kampanya yapan markalar için cazip bir alternatif haline geliyor.
Dijital çeşitlilik: Etik fırsatlar ve tartışmalar
Yapay zeka, moda kampanyalarında çeşitliliği de pratik hale getiriyor. Bir kampanya için farklı etnik kökenlere, beden tiplerine veya yaş gruplarına sahip bir dizi mankeni kolaylıkla ve hızlıca oluşturmak mümkün. Bu, Levi’s gibi markaların kampanyalarında farklı görünümleri daha kolay temsil etmesini sağlıyor ve çeşitliliği görsel olarak erişilebilir hale getiriyor. Ancak, yapay zekanın bu yeteneği, bazı eleştirmenler tarafından gerçek kimliklerin, bireysel hikayelerin ve gerçekçiliğin kaybolmasına yol açacağı endişesiyle eleştiriliyor.
AI mankenlerinin geleceği: Moda sektöründe doğallık ve etik sorunlar
Yapay zeka tarafından üretilen mankenlerin kullanımının yaygınlaşması, moda sektöründe doğallık konusunu tartışmaya açıyor. İnsan modellerin yerini alacak dijital modeller, bazı eleştirmenlere göre moda endüstrisinin “insan dokunuşunu” kaybetmesine neden olabilir. Moda, sadece giysilerden ibaret değildir; stil ve görsellik kadar duygusal bağlar ve insanların kendi kimliklerini yansıtması açısından da önemli. Dijital modeller ise her ne kadar görsel olarak çeşitlilik sunsa da bireysel hikaye, duygu ve özgünlükten yoksun olabilir.
Moda ve yapay zeka: Yeni bir çağ mı yoksa geçici bir trend mi?
Mango’nun ve diğer markaların AI mankenleri kullanma hamlesi, moda dünyasında gelecekte daha fazla dijitalleşmeye işaret ediyor. Ancak, bu teknolojinin moda sektöründe kalıcı olup olmayacağı henüz kesin değil. Tüketicilerin dijital modellere nasıl tepki vereceği, doğallık talebi ve dijitalleşmenin etik boyutları bu değişimin kaderini belirleyecek gibi görünüyor.
Bu gelişmeler, moda dünyasında hem heyecan verici yenilikler yaratırken hem de teknolojinin insan emeği üzerindeki etkisini, doğallık ve etik sorunlarını gündeme getiriyor. Dijital modellerle tanıtımların popülerleşmesiyle birlikte, moda sektörü hızla değişen ve dijitalleşen dünyada kendi dengelerini bulmak zorunda kalacak gibi görünüyor.