BMD Başkanı Sinan Öncel, özellikle son aylarda enflasyonu yüksek maliyet artışlarının tetiklediğine dikkat çekti. Öncel, “Hazır giyim, tekstil ve ayakkabıda ham maddeyi dünya ortalamasının iki katı fiyata temin edebiliyoruz. Kiralarda 4-5 kata varan artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Önerilerimiz karşılık bulursa hem maliyetleri düşürür hem de enflasyonla mücadeleye büyük katkı sunarız” dedi.
Talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle 2024’ün ilk çeyreğini daralarak kapatan perakende sektöründe maliyet artışları en öncelikli sorun olmaya devam ediyor.
Yüksek maliyetlere çözüm bulunamadığı sürece fiyat artışlarının dizginlenemeyeceğine dikkat çeken Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, enflasyonla mücadeleye de katkı sunacak iki maddelik çözüm formülünü açıkladı.
BMD’nin üyeleri arasında yaptığı Mart ayı anketini değerlendiren Öncel, adet satışlarındaki düşüşün devam ettiğini bildirdi. İlk çeyrekte adet satışlarında ortalama yüzde 10’luk bir daralma olduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Avrupa’dan daha pahalı bir ülke olduk, fiyat avantajımızı kaybettik”
“Talebin baskılanması enflasyonla mücadelede bir yere kadar başarılı olabilir. Ancak son dönemde enflasyonun asıl tetikleyicisi yüksek maliyet artışları. Hazır giyimden elektroniğe, mobilyadan, kozmetiğe ve yeme-içmeye kadar her kategorideki üye markalarımızın ortak şikâyeti girdi maliyetleri. Özellikle hazır giyim, tekstil ve ayakkabı gibi kategorilerde ham madde ve ara malları dünya ortalamasının neredeyse iki katı fiyata temin edebiliyoruz. Çünkü ithal edilen ham madde ve ara mallarda yüksek gümrük vergisi bulunuyor. Bazı bitmiş ürünlerde referans fiyat uygulaması maliyeti ikiye katlıyor. Referans fiyat üzerinden alınan KDV, indirim konusu yapılamıyor. Girdi maliyetlerinin yanı sıra AVM’lerde 10 uzama yılı sona eren kontratlarda 4-5 kat kira artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Hiçbir firma kiradaki 4-5 kat artışı fiyatlarına yansıtamaz; yansıtmaya kalktığında ürün satamaz. Çünkü zaten fiyat avantajımızı kaybettiğimiz için birçok kategoride Avrupa’dan daha pahalı ülke haline geldik. Örneğin İtalya’da, Yunanistan’da 20 Euro olan standart bir ürün Türkiye’de 50 Euro karşılığı fiyatla satılıyor. Çok değil iki yıl öncesine kadar ülkemizde kartlı harcamaların yaklaşık yüzde 10’unu yabancılar yapıyordu. Oran geçen yıl yüzde 6 civarında kalmıştı. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre bu yılın ilk iki ayında yabancıların toplam kartlı harcama içindeki payı yüzde 4’ün de altına indi. Bütün bu veriler yaz sezonu için çok fazla umut vermiyor.”
“512 milyan liralık borcu yüzde 65 faizle döndürmek çok zor”
Sinan Öncel perakende sektörünün bu zorlu döneme yüksek borçla yakalanmasının da ayrı bir sorun oluşturduğuna dikkat çekti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre sektörün Şubat 2023’te 340 milyar lira olan borcunun Şubat 2024’te 512 milyar liraya çıktığını hatırlatan Öncel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yüzde 65’e ulaşan faizle bu borcu döndürmek çok zor. Talepteki daralmayı da düşünürsek acil önlem alınmaması halinde perakende sektöründeki sorunun çok daha büyümesinden endişe ediyoruz. Sektörün rahat bir nefes alabilmesi için maliyet artışlarının bir an önce durdurulması gerekiyor. Bizim bu konuda iki maddelik çözüm formülümüz hazır.
• Gümrük vergileri indirilerek perakendecinin ithal ham madde ve ara mallara rekabetçi bir fiyattan erişimi sağlanmalı, yerli ham maddeciyi de teşvikle rahatlatacak bir yol bulunmalı.
• AVM’lerde sabit kiranın yanında bir de ciro kirası ödüyoruz. Kira uyarlama davalarında bu durumun dikkate alınmaması perakendecinin 4-5 kat sabit kira artışı ile karşı karşıya kalmasına ve ürün başına düşen kira maliyetinde gereksiz artışa neden oluyor. Haksızlığın giderilmesi için ilgili mevzuat ciro kirası da hesaba katılarak güncellenmeli.”
Sinan Öncel, önerilerinin uygulamaya geçirilmesi halinde hem perakendecinin rahatlayacağını hem de maliyet kaynaklı enflasyonda çok hızlı bir gerileme olacağını sözlerine ekledi.