Deloitte’un Türkiye perakende sektörünü değerlendiren raporuna göre hafif toparlanma olsa da sektördeki durgunluk hala devam ediyor. AVM sayısındaki artış azalarak devam edecek, kira gelirlerinde ise azalma olacak.
Dünyanın en büyük profesyonel hizmet şirketlerinden biri olan Deloitte, ‘Türkiye Perakende Sektörü Gündemi’ başlıklı analiz raporunu yayınladı. Rapora göre perakende sektöründe 2017’nin ilk yarısında hafif bir toparlanma gözlemlense de var olan durgunluk henüz tamamen ortadan kalkmış değil. 2016’da yaşanan iflas ertelemeler, mağaza kapatmalar da göz önüne alındığında, makroekonomik trendlerin ve önemli kur dalgalanmalarının sektörü çok olumlu etkilemediği ve 2017’nin ilk yarısında da sert rüzgârların etkisinin devam ettiği değerlendiriliyor.
Türkiye’de genel olarak sepet tutarı düşme trendindeyken, 2017 büyüme hedeflerini aşağı yönlü çeken büyük perakendecilerden de bahsetmem mümkün. Diğer taraftan bahsi geçen olumsuz gelişmelere rağmen perakende sektörü ve ekosistemi gelecek yatırımlarına devam etmekten geri durmuyor.
AVM sayısındaki artış ve kira gelirleri azalma eğilimde
Deloitte analizine göre son 10 yılda AVM sayısı yaklaşık 3 katına çıkarak 2017’de 387’ye; toplam kiralanabilir alan ise 11,75 milyon m2’ye ulaştı. 2015’te bu rakamlar sırasıyla 368 ve 10,25 milyon m2 idi. Hâlihazırda inşaatı devam eden 50 AVM’nin ise 2020 yılında tamamlanması bekleniyor. Ne var ki, önümüzdeki yıllarda ‘sağlıklı zayıflama’ stratejisi ile AVM sayısındaki bu artışın daha yavaş ilerleyeceği öngörülüyor. Bunun sebepleri arasında ise TL’nin yaşadığı değer kaybı nedeniyle kiralama işlemlerindeki düşüş, 2017’nin ilk yarısında %20 seviyelerine varan boşluk oranları, kişi başına düşen perakende harcamalarındaki düşüş, ülkeye gelen turist ve azalan AVM ziyaretçi sayıları olarak öne çıkıyor.
AVM kira gelirlerinin ise 2016 itibariyle başlayan ve 2017’de devam eden azalma trendine geçtiği görülüyor. Nitekim 2017 ilk yarısında
AVM birincil kira rakamlarının m2 başına aylık 90 Avro’dan 70 Avro seviyesine düştüğü gözleniyor. Son dönemde kurda yaşanan ciddi dalgalanma karşısında ise sektör birlik duruşu gösteriyor ve kiraların TL bazına çekilmesi/indirim olması gibi anlaşmalar yapılıyor.
Türk perakendecilerin büyüme kaynağı değişecek
2016’da yaşanan dalgalanmalar ve ilerde yaşanabilecek olası yeni sert rüzgârlar karşısında perakendeciler sürekli büyüme ve mağaza açma trendini kırarak 2017’de riski azaltma, mevcudu koruma hatta ‘sağlıklı zayıflama’ stratejisi ile mağaza kapama hamlelerinden faydalanıyor. 2017’nin ikinci yarısı ise maliyet ve nakit yönetimi açısından sıkıntılı bir dönem olmaya aday…
Deloitte analizine göre, belirsizliğin hâkim olduğu zamanlarda perakendeciler, çevik pozisyon alabilmeleri ve sağlıklı kalabilmelerinin önemini daha çok hissediyorlar. Sağlıklı zayıflama stratejisi kapsamında bugüne kadar mağaza açarken çok da ince eleyip sık dokumayan sektör, artık mağaza kapamayı da deneyimliyor. Sektördeki bazı önemli oyuncuların hâlihazırda bu stratejiyi uygulamaya başladığını görülüyor.
Yıllardır Türkiye’de iç pazarın cazibesine kapılan, yurt dışı yatırımlarına ağırlık vermeyen perakendecilerin, yakın gelecekte bölgesel ve/veya küresel yatırımlarına finansal sağlıkları el verdiğince yoğunlaşacakları değerlendiriliyor. Bu kapsamda Türk perakende şirketleri için büyümenin kaynağı değişecek. Diğer taraftan, tüketicilerin perakende şirketlerinden beklentileri artıyor; beklentiler ile gerçekler arasındaki makas ise açılmaya devam ediyor. Raporda, perakendecilerin 2017’nin ikinci yarısında çevik hamleler yaparak sağlıklı kalmayı hedeflerken; tüketici beklentilerini karşılama yolunda özellikle dijital kanalda çalışmaya devam edecekleri aktarılıyor.
Perakende şirketleri için yeni kurallar
Perakende şirketleri için yakın gelecekte oyunu değiştirecek diğer ana konular şu şekilde:
• Karlılık üzerine direkt etki olacak her türlü aksiyon: indirimleri etkin yönetmek hiç olmadığı kadar önemli
• İç pazarların durgunluk beklentisiyle bir miktar cazibesini yitirmesi ve dış pazarlara olan daha ciddi açılım
• Pop-up mağazalar gibi uygulamalar ile farklı satış fırsatlarının değerlendirilmesi
• Büyüme, karlılık ve işletme sermayesi dengesinde etkin kategori yönetimi
• Radikal iş modeli değişiklikleri
• Kişiselleştirme ve kişiselleştirilmiş öneriler