Nike’a karşı açılan 1,5 milyar euroluk gümrük vergisi davası, Avrupa’da gümrük mevzuatındaki belirsizlikler nedeniyle perakende sektöründe artan anlaşmazlıkları gözler önüne seriyor. Diğer büyük markalar da benzer davalarla karşı karşıya kalabilir.
Belçika vergi ve gümrük makamları, spor giyim devi Nike’tan 1,5 milyar euro tutarında ithalat vergisi talep ediyor. Nike’ın Belçika’daki Laakdal’daki ana dağıtım merkezine ithal edilen malların değerini yanlış beyan ettiği iddia ediliyor. Şirketin, malların fiyatını “ilk satış” değerine dayandırdığı, oysa yasalara göre “son satış” değerinin kullanılması gerektiği öne sürülüyor. Nike, bu iddiaları reddederek hukuki süreç başlattı. Ancak davanın sonuçlanması 2026’yı bulacak.
Bu anlaşmazlık, Avrupa’da gümrük mevzuatındaki belirsizlikler ve yorum farklılıkları nedeniyle perakende sektöründe yaygınlaşan gümrük sorunlarının bir örneği olarak öne çıkıyor. Hukuk uzmanları, benzer düzenlemelerle çalışan diğer uluslararası şirketlerin de benzer davalarla karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor.
Gümrük mevzuatındaki karmaşıklıklar
Avrupa Birliği’nde 2016 yılında yürürlüğe giren Birlik Gümrük Kodu, ithalat vergilerinin hesaplanmasında kullanılan satış aşamasını ilk satıştan son satışa geçirdi. Ancak bu değişiklik, çok uluslu şirketler için ek karmaşıklık yarattı. Nike’ın yanı sıra, Inditex grubuna bağlı Massimo Dutti de benzer bir dava ile uğraşıyor. İspanyol gümrük makamları, markanın ithalat vergilerini yanlış hesapladığını iddia ediyor.
Bu davalar, Avrupa genelinde gümrük mevzuatındaki şeffaflık eksikliği ve farklı yorumlamaların perakende devleri için büyük maliyetler yaratabileceğine işaret ediyor.
