Organize gıda perakende sektörünün en büyük organizasyonu olan Uluslararası Yerel Zincirler Buluşuyor Konferansı ve Fuarı’nda (YZB 2017), sektörde farklılaşmanın ve markalaşmanın ipuçları katılımcılarla paylaşıldı. Moderatörlüğünü Markam Kurucusu ve Marka Danışmanı Güven Borça’nın gerçekleştirdiği “Farklılaşma, Markalaşma” oturumunda Şölen CEO’su Elif Çoban, “Sektörde rakipleri takip etmek yerine yeni kategoriler yaratarak Türkiye’den 100 ülkeye ulaştık. Yeni Ar-Ge merkezimizle, 2017’de de pazarda farklılaşacağız” dedi.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu tarafından bu yıl 9’uncu kez organize edilen Uluslararası Yerel Zincirler Buluşuyor Konferansı ve Fuarı’nda (YZB 2017) markalaşma ve farklılaşmanın ipuçları Güven Borça’nın modaretörlüğünde gerçekleşen “Farklılaşma, Markalaşma” oturumunda konuşuldu. Şölen CEO’su Elif Çoban’ın konuk olduğu oturumda Türkiye’den dünyaya uzanan markalaşma sürecini katılımcılarla paylaşıldı.
Rekabetin fazla olduğu perakende sektöründe zoru başardıklarını anlatan Elif Çoban, “1989 yılında günlük üretim kapasitesi 10 ton ve 50 kişilik bir aile şirketi olarak kurulduk. Kurulduğumuz dönemde rekabet çok büyük, rakipler tanınmış, dağıtım güçleri kuvvetli ve tüketici nezdinde rakiplerin bilinirlikleri çok güçlüydü. Kısıtlı bir sermayeyle böyle bir ortamda markalaşma yerine ihracatla faaliyetlerine başladık. İlk etapta Türki Cumhuriyetler’e ve Rusya’ya ofis açarak o dönemde Rusya’ya yüzde 95 ihracat gerçekleştirdik” dedi.
“100 ülkeye ihracat geliştiriyoruz”
Şölen’in gerçekleştirdiği önemli yatırımlarla günlük üretim kapasitesini 800 tona ulaştığını belirten Çoban, fabrikalarının teknolojik anlamda dünyanın en büyük üç fabrikası arasında olduğunu kaydetti. Yaşanan gelişmelerle birlikte 2007 yılında Türkiye’nin ihracat rekortmeni sıralamasına girdiğini anlatan Şölen CEO’su Elif Çoban, şöyle devam etti: “Şu an 100’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Hem Türkiye’de hem de bulunduğumuz pazarlarda farklılaşmak adına tüm fırsatları değerlendiriyoruz. İlk adımlarımız ikramlık ve çocuk kategorisinin eksikliğini fark ederek bu alana yoğunlaşmamız oldu. Sektördeki fırsatları değerlendirerek Türkiye’deki pazar payımızı yüzde 35 seviyesine taşıdık” dedi. Perakende sektörüne sıradan bir ürünle gidemeyeceklerini aktaran Çoban, şöyle devam etti: “Düşünebildiğimiz her şeyi üretebiliriz ama perakendeye öyle ürünler götürdük ki, ‘Şölen yaparsa marka yapar algısı’ yarattık. 2016 yılında açtığımız Ar-Ge merkezimiz ile inovasyon süreçlerimiz ivme kazanacak.”
“Merkezden uzaklaştıkça yerel market güç kazaıyor”
İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da yerel marketlerin çok güçlü olduğunu belirten Elif Çoban yerel zincirler için önerilerde bulundu. Merkezden uzaklaştıkça büyük marketlerin güç kaybettiğini aktaran Çoban, “Bulunduğunuz yerde güçlü olmak, işin kontrolünde olmak çok önemli. Bu anlamda sektörde büyük zincirlerin nerede olduğunu görüp, kendinizin güçlü olduğu yerlere odaklanmak başarıyı getirecektir. Temel mesele ise rakibi ve kendinizi analiz etmek, daha farklı neler yapılabileceğini düşünmek” dedi. Yerel zincirlerin Türkiye’nin en dinamik şirketler olduğunu söyleyen Elif Çoban yerel zincirlere ihtiyacın her zaman olduğunun da altını çizdi.