Pınar ALTANOĞLU SALMAN
Almanya’nın en uzun ve Batı Avrupa’nın en önemli nehirlerinden biri Ren nehridir. Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi Almanya’da da kentler nehirler kenarına kurulmuştur. 865 kilometrelik Ren nehrinin kenarında iki önemli Alman şehri vardır ki bunlardan biri Almanya’nın hatta Avrupa’nın en önemli moda başkentlerinden biri olan Düsseldorf’tur. Genelde önyargılı olarak giyim zevkleriyle diğer ülkelerin şakalarına maruz kalan Almanların tersine Düsseldorf, sokakta dolaşan insanların şıklığı ile bilinen bir şehirdir, gerek yerli halk gerek turist olarak gelenler için Düsseldorf Almanya’da modanın kalbidir.
Ren nehri kıyılarına kurulan bir diğer şehir ise Köln’dür. Gelişmiş raylı sistemleri sayesinde Köln Almanya’yı tüm çevre Avrupa ülkelerine bağlayan bir merkezdir ve örneğin Köln – Paris birbirine sadece 2 saatlik bir hızlı tren uzaklığındadır.
Düsseldorf ve Köln birbirine komşu, birbirine aşık iki şehir, biri minnak ama şık, bakımlı, modern, aktivite ve fuarların gözdesi, moda alışverişi için Alman hanımların tercihi güzel kız Düsseldorf, diğeri gotik mimarinin en önemli eserlerinden biri olan katedralini merkezine almış, ticaretin, sanayinin, turizmin Almanya’daki önemli temsilcilerinden biri koskocaman ama yakışıklı bir delikanlı Köln. Bu iki şehrin en önemli özelliği çetin geçen kış aylarında bile dünyadan binlerce insanın buralara gönüllü olarak akması. Çünkü özellikle kış aylarında dünyanın en önemli fuarları bu iki kentte kurulur.
Perakendenin kalbi üç yılda bir Düsseldorf’ta atar
Messe Düsseldorf ve Kölnmesse iş dünyasının sıklıkla duyduğu iki isim. Düsseldorf’taki en önemli fuarlardan biri EuroShop ile perakendenin kalbi burada atar. Genellikle şubat ayının ikinci yarısı düzenlenir. Köln’de ise hemen ardından genellikle Mart’ın ilk haftası Eisenwaren Fuarı düzenlenir, demir, çelik, hırdavat endüstrisinin kalbi de bu fuarla Köln’de atar. 1990’dan beri -yani iş hayatına ilk atıldığım yıllardan itibaren- bu iki fuar, benim hemen her sene Almanya ziyaretlerime ilk başladığım aylardır şubat – mart.
Fuarlar ve “iş gezisi” kavramı
Fuar gezginleri bilirler, fuar için bir yere gidince mutlaka oranın en güzel mekanları fuar sonrası saatlerde gezilir ve tabii fuardan kaçamak bazı saatlerde o şehrin en gözde alışveriş caddeleri ve mağazaları da bir ziyaret edilir. Kaçar göçer, alelacele de olsa iş ve gezi birleştirilmeye çalışılır, bunun için bu tip seyahatlerin adına ’iş gezisi’’ denmiştir ki, ben bu tanımı çok severim, çünkü benim hemen her seyahatim ‘’iş gezisi’’ tadında.
Şimdi biraz ‘’iş gezisi’’ için Düsseldorf’a gideceklere alışveriş ipuçları paylaşalım o zaman. Yaklaşık 625 bin kişinin yerleşik olarak yaşadığı küçük bir Alman şehri olan Düsseldorf fuar ziyaretçileri ile yıllık ortalama 17 milyon euroluk alışveriş kapasitesine sahip bir kent. Lüks mağazaların Almanya’da en fazla bulunduğu Düssseldorf Kö-Bogen alışveriş bölgesi ortasından geçen su yolu ile hem estetik hem de çok şık bir yerleşim alanı. Saatte 5 bin 441 kişinin geçtiği Königsalle (Kral Yolu) gerçekten krallara layık bir görselliğe sahip. Kö-Bogen’nı (Kö-Kanalı) Schadowstrasse ile birleştiren cadde ziyaret edilmesi gereken bir alışveriş caddesi, mutlaka görülmeli.
Her Avrupa kentinin neredeyse ortasına denk gelen semtte “eski şehir” diye adlandırılan şehrin ilk kurulduğu ana semt vardır, buna Almanca Altstadt denir, Düsseldorf’un Altstadt’ı ise Heinich Heine Alle’den Hoffgarten’a kadar olan alan ile Flinger Strasse ve çevresidir. Saatte ortalama 6 bin 920 kişinin ziyaret ettiği bu bölge Almanya’nın en fazla dolaşılan 11 semtinden biridir.
Bir başka ilgi odağı olan Schadow Strasse ise bir yürüyüş yoludur. Bu bölgede bu yıl JD Sport ve Decathlon mağazaları açıldığı için eminim outdoor giyinmeyi seven EuroShop 2020 ziyaretçileri bu yıl en fazla bu iki mağazadan alışveriş yapacaklar. Bu mağazaların yakınında bulunan Breulinger Katlı Mağazası ise tam Schadowplatz da bulunur ve Lüks bir katlı mağaza deneyimi için birebirdir. Bu arada Breulinger katlı mağazasının görsel sunum yöneticisi pek yakın arkadaşım olduğu için benim en favori mağazamdır demeden geçemiyorum.
Königsalle (78 numara) üzerindeki Anthropologie ise kadın ve mobilyayı birleştiren bir mağaza ve görsellik anlamında son derece güzel yorumlarıyla benim favorilerimden biri. Görmenizi özellikle tavsiye ederim.
Peki süpermarket olarak tek şansım var nereyi gidip göreyim diye soranlara Edaka Zurheide diyorum. Berliner Alle de 2018 açılan bu market 10 bin metrekarenin üzerinde 60 bin çeşit ürünü ile bence süpermarketçilerin mutlaka görmesi gereken bir mağaza olma özeliğine sahip.
“Kadın – erkek – çocuk giyim mağazaları nerede” dersek tabii öncelik Königsalle sonra Flinger Strasse – Hohe Strasse yani kısaca yol tarifi vermek gerekirse. Benim en sevdiğim Düsseldorf metro ve tramvay durağının adı, ünlü Alman Şairi Heinrich-Heine’den adını alan Heinrich-Heine Alle durağında inin, Flinger Strasse de biraz yürüyüp Mittel Strasse’den Graf-Adolf Platz yönüne doğru ilerleyin, önce Diesel mağazasını gezin ve aşağı doğru kendinizi yürümeye bırakın yorulduğunuz yerde durun ve karşınıza ilk çıkan kafede dinlenin, sonra tekrar fuara dönebilirsiniz derim, tüm bu gezi size en fazla 2-3 saate mal olur, hem bir nefes almış hem de Almanya’nın en keyifli caddesinde gezmiş olursunuz. Benden söylemesi.
Ayrıca son ipucu, bir akşam yemeğini Medienhafen’da bulunan Rheinturm’da (Ren kulesi) Düsseldorf’u panoramik seyrederek yerseniz, kesinlikle iyi bir seçim yapmış olursunuz.
Hepimize sağlıkla geçecek, verimli, keyifli, bol kazançlı ve bol bilgi dolu bir EuroShop 2020 diliyorum.
Fuarla ilgili bilgi için www.euroshop.de
Şiirsel bir ek…
** Benim bir şiir aşığı olarak çok sevdiğim bir şair ve Almanların en önemli şairlerinden Heinrich Heine’den ufak bir şiir hepimizi gülümsetmeye yeter bu kış gününde..
Romantizm ve Realizm akımları arasındaki geçiş döneminde Alman şiirinin öncüsü Heinrich Heine, 13 Aralık 1797’de Düsseldorf’ta doğdu, 17 Şubat 1856’da Paris’te öldü. Yahudi kökenli bir ailedendi, sonradan Protestan mezhebine girerek Hıristiyan oldu. Bonn ve Göttingen’de hukuk öğrenimi gördü, Berlin’de, Hamburg’da, 1831’den sonra Paris’te yaşadı ve 1856’da Paris’te hayata gözlerini yumdu.
ISIRIĞIN FAZLASI
Bak o eski rüya geri dönüyor;
Yukarda yıldızlar, mayıs gecesi,
Ölümsüz sevgiye yeminler ettik
Oturup ıhlamur altında hani.
Bağlılık yemini, üst üste yemin,
Konuştuk, öpüştük, güldük seninle,
Tuttun bileğimden ısırdın beni
Verdiğim sözleri tutayım diye.
Ey gözleri duru duru güzelim,
Ey dişleri ak pak, karlardan beyaz,
Yeminler ortama uygundu ama
-Gücenme- ısırık fazlaydı biraz.
Çeviren: L. Sami AKALIN
Fotoğraflar: Egemen Salman
