Kadının Gücü Konferansı’na konuşmacı olarak katılan Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, dijital çağın toplumsal cinsiyet eşitliği için dönüm noktası olduğunu belirtti. Teknosa’nın Kadın için Teknoloji projesini daha da yaygınlaştırarak, binlerce kadına teknoloji kullanımında fırsat eşitliği sunmaya devam edeceklerini söyleyen Gürcan, kadınların yanında yer alan bir marka olarak, bu konuda çıtayı her zaman daha da yükseğe taşıyacaklarının sözünü verdi.
Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen Kadının Gücü Konferansı’nda, Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri, girişimcileri ve kadın dostu şirketlerin liderleri toplumsal cinsiyet eşitliği, girişimcilik ve kadın, iş dünyasında kadın olmak, kadın ve teknoloji konularında görüşlerini paylaştı.
Konferansta, gazeteci Elif Ergu’nun moderatörlüğünü yaptığı “Kadın için Teknoloji” paneli Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan ile Teknosa Pazarlama ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Bahçıvanoğlu katılımıyla gerçekleşti. Oturumda kadınların teknolojiye yaklaşımı, Teknosa’nın Kadın için Teknoloji projesinin geldiği nokta ve gelecek hedefleri konusunda da dinleyicilere bilgi paylaşımında bulunuldu.
“Teknoloji erkek işidir algısını yıkmak ve kadınları dijital okur-yazar yapmak en öncelikli konularımız”
Bülent Gürcan, içinde bulunduğumuz dijital çağın, toplumsal cinsiyet eşitliği için dönüm noktası olduğuna inandığını belirtti ve şöyle devam etti: “Bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz. Değerlendiremezsek, bunun acısını sadece kadınlar değil, hepimiz çekeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının sosyal ve ekonomik yaşama katılımına dair önce bireysel sorumluluklarımızın farkına varmamız lazım. Ben özellikle de kızımı yetiştirirken bunu derinden hissettim ve hissediyorum. Kurum olarak toplumsal cinsiyet eşitliği adına iki konuya öncelik veriyoruz: Teknoloji erkek işidir algısını yıkmak ve kadınları dijital okur-yazar yapmak.”
Teknosa Kadın için Teknoloji projesinin çıkış noktasına ve gelişimine yönelik bilgiler sunan Gürcan, kadınların, teknolojinin sunduğu imkanları keşfettikçe daha fazlasını yapmak istediklerine vurgu yaparak, “Kadın için Teknoloji projesini hayata geçirmemizde, teknolojinin hayatları kolaylaştırma, toplumları ilerletmede kilit rol oynaması ve kadınların teknolojiye erişimlerinin yetersiz olması ilk etken oldu. Kadın için Teknoloji projesinin temellerinin atıldığı 2007 yılında TÜİK verilerine göre kadınların bilgisayar kullanım oranı yüzde 23 seviyesinde idi. Teknoloji ile tanışmanın, kadınlarımızı bireysel olarak güçlendireceğini, ekonomik ve sosyal hayatlarında, aile ilişkilerinde olumlu değişimlere neden olacağını ve özgüvenlerini artıracağını biliyorduk. Bugün kadınların bilgisayar kullanım oranı 2 katına çıkmış durumda. Bilgisayar kullanım oranındaki genel artışta da kadınların payı erkeklere göre önde gidiyor. Projede 11 yılı geride bırakırken, Türkiye’nin farklı bölgelerinde, 65 ilde 16 bin kadını teknoloji eğitimleriyle buluşturduk ve çok güzel hikayelere tanık olduk.” dedi.
“Güçlü geleceğin temeli teknoloji ile güçlenen kadınlar”
Teknosa olarak, teknoloji ile güçlenen kadınların güçlü bir geleceğin temeli olduğuna inandıklarının altını çizen Bülent Gürcan; “Biz, Kadın için Teknoloji projesi ile Türkiye’nin dört bir yanındaki binlerce kadını teknolojinin avantajlarıyla tanıştırmaya, dünyalarını genişletmeye, teknoloji kullanımında fırsat eşitliği sunmaya devam edeceğiz. Kadınların yanında yer alan bir marka olduğumuzu, bundan sonra bu konuda çıtayı her zaman daha yükseğe taşıyacağımızı da sizlerle paylaşmak isterim. Bu bir sözdür.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Teknosa Pazarlama ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Bahçıvanoğlu ise yaptığı konuşmada, projenin en güzel yanlarından birinin farklı nesillerin bir araya getirilmesi olduğunu belirterek, proje aracılığıyla daha çok kadına eğitim imkanı sunmak ve teknoloji ile buluşturmak amacıyla Habitat Derneği ile işbirliği yaptıklarını ve eğitimlerde genç gönüllülerden destek aldıklarını belirtti.
Ayşegül Bahçıvanoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Kadın için Teknoloji projesi ile kadınların, başta çocukları, torunları olmak üzere yakın çevreleri ve dünya ile etkileşim halinde olması, ilgi alanlarına göre istedikleri bilgiye kolayca erişmesi, banka işlemleri, online alışveriş gibi hayatı kolaylaştıran işleri yapabilmesi mümkün oluyor. Ayrıca, kendi girişimleri için bu eğitimlere katılan kadınlarımız da var. Evde ürettikleri şeyleri tanıtmak, satmak üzere internet ve sosyal medya dünyasını keşfetmeye çalışıyorlar. Bu yıl itibarıyla eğitimlerimizin kapsamı daha da genişliyor. Bilgisayar, internet ve sosyal medya kullanımına ek olarak, internet üzerinde reklam, basit tasarımlar, mobil cihaz kullanımı ve güvenliği ile hayatı kolaylaştıran mobil uygulamaların kullanımını da eğitim içeriğine dahil edeceğiz.”